• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir
Nuran Türemen
nuranturemen@yahoo.com.tr
3 KUŞAK SEVGİ
15/05/2017

Gülşen Hanım gece odasına çekilip, yatağına uzandığında, dudaklarında tatlı bir tebessümle torunlarını düşündü. İçinden “yeni nesil çocuklar ne kadar uyanık” diyordu. Bir de yıllar öncesini kendi çocukluğunu düşündü. Bir anısı geldi aklına.

Anneanne Anne ve Torun
Minicikti, şeker yemeye bayılırdı. Bir gün evde misafirleri vardı. Annesi onların yanında çok şeker yiyen kızının başını okşayarak “Benim kızım şekeri çok seviyor, büyüdüğünde onu şekercinin oğlu ile evlendireceğim.” demişti. O, öylesine utanmıştı ki…
Bir yandan da düşünüyordu, şekercinin oğluyla mı evlenecekti? Yıllar boyu şekerci dükkânlarının önünden geçerken orada şekercinin oğlu ile karşılaşmaktan utanmış, başını önüne eğerek bakamamıştı… Çünkü tüm şeker dükkanı sahiplerinin, onunla evlenmek isteyen bir oğlu olduğuna inanmıştı.

Bunları anımsadıktan sonra bugün torunları ile geçirdiği saatler geldi aklına. Yine kaç kere hayretler içinde kalmıştı:

İki yaşındaki torunu Rüzgar, bilgisayarın yanına gitmiş, “Aç, aç…” diyordu anneannesine… Annennesi, “Bilgisayar büyükler için yavrum. Bak ağabeyin dersleri için bakıyor, baban işi ile ilgili bakıyor. Sen daha küçüksün…” Rüzgar, inatla “Aç, aç… Oynıycam…” diyordu. Gülşen Hanım, “Aaaa, oynayacak benim oğlum. Nerede Rüzgar’ın oyuncakları? Senin oyuncak sepetin neredeydi Rüzgar, gel gidip bulalım. Hani bir tavşanın vardı. Hop hop diye zıplatıyorduk. Evin içinde havuç arıyorduk. Gel bak tavşanın karnı acıkmış, içerden bağırıyor.” Tavşana havuç aramak fikri Rüzgar’ın ilgisini çekmişti ama karar değiştirip yine bilgisayarı gösterip “Aç aç…” demeye başladı. Gülşen Hanım’ın içerde iş yapan kızı Mine Rüzgar’ın bağırışını duyunca odaya girdi. “Ne oldu, neden bağırıyorsun Rüzgar? Ne ayıp anneannen seni görmeye gelmiş, sen ne yapıyorsun…” dedi. Gülşen Hanım kızına, ”İlla bilgisayarı aç diye tutturdu.” dedi.
Kızı “Geçen gün ağabeyi bir oyun açtı. Rüzgar, ağabeyinin gösterdiği tuşa bastıkça hem ekrandaki hareket hem ses hoşuna gitti. Ondan beridir, aç aç, diye tutturuyor. Gülşen Hanım, şaştı kaldı. “Olur mu canım, minicik bebek bu daha. Ne işi var bilgisayarda. Oyuncakları ile oynayacak, hareket edecek, ettikçe kemikleri kuvvetlenecek, acıkıp yemek yiyecek. Yorulup uyuyacak. Bilgisayar başında hareketsiz oturur mu bu yaşta çocuk. Bir de bu yaşta gözleri ağrıyacak. Bir yaşıma daha girdim.” Mine, aynı hızla devam etti. “Üstelik, tam en hızlı büyüdüğü yaşlar. Böyle elektronik aletlerin yanında sağlıklı büyür mü?” Rüzgar, bu konuşma sırasında söylenenleri anlamaya çalışmış, ama anlayamamıştı. Sustukları anda da yine başlamıştı. Mine şaşırmış gibi yaparak, “Ay anne biliyor musun, bugün sabahtan beri elektrikler kesik, ne çamaşır makinası çalışıyor, ne elektrik süpürgesi… Aaa bilgisayar da çalışmıyor. Şu elektrik de nerden kesildi?” dedi. Anneanne şaşarak, ” Tüh tüh tüh, gördün mü işlerin de kaldı…” Rüzgar da bu konuşmayla çok ilgilendi. Sustu, çevresine bakındı. Sonra minicik parmağı ile koridorda yanan ışığı göstererek, “Bak bak…” diye bağırmaz mı? Öğlenden sonra, Gülşen Hanım’ın gelini ve torunu gelmişler, biraz sohbet ettikten sonra gelini, “Anne ben bir pazara gideyim, İpek burada kalsa olur mu?” demişlerdi. Gülşen Hanım, “Lafı ağzımdan aldın. Ben de İpek’i burada bırak, diyecektim. Konuşuruz kızımla, Rüzgar’la da oynar.” dedi. Gelini çıkarken Gülşen Hanım da bitmekte olan kahvesinden bir yudum aldı ve fincanı sehpaya koydu. Örgülü saçlı, dünya tatlısı minik torunu dört yaşındaki İpek, yanına gelip, “ Babaanneciğim, fal kapatıysan ben bakayım.” dediğinde çok şaşırdı. “Bir yaşıma daha girdim.” diyecekti ki, bu sözü bugün sabah diğer torununa şaştığı için kullandığını hatırlayınca, söylemedi. Bir günde yaşına bir yaş eklemek yeterdi. Gülşen Hanım, fal baktırmayı sevmezdi. Fal baktıranlara “ Gelecekten haber almaya çalışacağınıza, güzel bir gelecek için çalışın çabalayın.” demek isterdi ama “Hadi tatlarını kaçırmayım.” der susardı. Bazen de şakayla karışık söylerdi. Onlar da “Aman sende, ciddiye almıyoruz…” deyip fala bakanı ciddi ciddi dinlerlerdi. Ama bu kez minik torunu falına bakmak istiyordu. Gülşen Hanım, gülmemek için kendini zor tutarak “ peki” deyip, fincanı kapadı. İpek, minik işaret parmağını fincanın üzerine koyup, soğumasını bekledi. Misafirler geldiğinde onları izlemiş olmalı, diye düşündü Gülşen Hanım. İpek fincanı kaldırıp, bakmaya başladı. “ Sen bir lunaparka gideceksin. Orada çok güzel oyuncaklar olacak.. Onların hepsine uzun uzun bineceksin… “Hadi artık… Paramız bitti, bu kadarı yeter…’ diyen olmayacak. Çünkü çok paran olacak. Çikolata, şeker, cips istediğinde alacaklar. ‘Bunlar çok yağlı, tuzlu, şekerli şeyler… Sağlığına zararlı verir.’ demeyecekler. ” diye coşkulu bir şekilde ağzını şapırdatarak anlatıyordu. O kendi çocuk dünyasındaki özlemlerini peş peşe sıralarken arada bir fincanın içine bakmayı da ihmal etmiyordu.

Bugün torunları ile geçirdikleri saatleri, şaşkınlıklarını aklından geçiren Gülşen Hanım’ın iyice uykusu gelmişti. "Zaman içinde her şey gibi, çocuklar da, insanlar da değişiyor. Bu değişiklikler inşallah ülkemize, dünyamıza hayırlı sonuçlar getirsin...” düşüncesiyle uykuya daldı…


WEB SİTENİZ OLSUN İSTER MİSİNİZ ?

Aşağıdaki formu doldurunuz...
5 gün yayında kalacak ücretsiz sitenizi hazırlayınız...
Hazırladığınız deneme sitesinden memnun kalmanız halinde,
Hazırladığınız siteyi bizimle iletişime geçerek aktifleştiriniz.
Site aktifleştirmek için;    info@elalajans.net 


www.sitenizvar.net   /   www.elalajans.net
 info@sitenizvar.net   /   info@elalajans.net




698 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ATATÜRK, ZÜBEYDE HANIM ve KADIN HAKLARI ANITI - 03/06/2017
Karşıyaka'nın simgesi olan anıtın yıkılması üzerine geçmişe yolculuk ve anıtla ilgili yaşanan anılar
23 Nisan Çocuk Bayramı'nda - 24/04/2017
23 Nisan kutlamalarıyla ilgili geçmişten acı bir esinti
METİN OKTAY - 06/02/2017
Taşsız Kral Karşıyaka Doğumlu Metin Oktay Hakkında
ENGELLİ OLMAK - 05/12/2016
Engelli çocuğu olan Nazhan Hanım'ın yaşadıkları
ÖĞRENCİ MEKTUPLARI - 25/11/2016
Başta Yazarımız Nuran Türemen olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ATATÜRK HEYKELİ DOĞUM YERİM ARTVİN’DE - 08/06/2016
Doğduğum Yer Artvin'e gidiş, doğduğum ev ile Türkiye'nin en büyük Atatürk Heykeli'ni görüş ve unutamayacak anılar ile İzmir'e dönüş
Kınalı Kuzular - 03/06/2016
Mehmetciklerimiz - Kınalı kuzular hakhında bir yazı
Işıklar İçinde Yatsınlar - 24/05/2016
Türkan Saylan ve Türkel Millibaş Anısına
Bir Kitabın Doğuşu 2 - 17/05/2016
Önceki yazımda kitabın doğuşundan bahsetmiştim. Bu yazımda ise kitap ile ilgili olarak düzenlenen panelde yaptığım konuşmadan bahsedeceğim
 Devamı
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı