• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir

Yerel Yönetimler


Av. Can YALVAÇER 

HUKUKÇU GÖZÜ İLE
 
 Yerel Yönetimler -
Belediyelerde Siyasal Yozlaşma ve Ahlaksızlık


Kamuoyunda politik ahlakın git gide daha çok bozulduğu yönünde ortak kanı yaygınlaştıkça, toplumun u ahlak yozlaşmasına tepkisinin de azaldığı görülmektedir. Eş, dost, hemşehri, kardeş kayırmaları iktidarlar değişse de uygulamalar aynı… Seçimler “yiyiciler takımının” değişmesi ile sonuçlanıyor…

Muhalefette “Devlet malı yiyen tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yemektedir” diyenler…
iktidarda “Devlet malı deniz yemeyen domuz” ahlakını benimsemektedir. Bu ikili ahlak düzeni, toplumsal ve siyasal yozlaşma “Benim hırsızım iyidir” düşüncesi her an he ryerde karşımızda durmaktadır.

Siyaset bölüşümle kimin, neyi, nerede, ne zaman ve nasıl alacağına veya alamayacağına ilişkin ahlak yargıları, siyasal ahlakın en temel öğesidir.  Bu bağlamda yerel siyaset, belediye, yerel yönetimleriyle yerel gruplar arasında iktidarı paylaşmak veya paylaşımında etkili olmak için verilen uğraştır.

Siyasetin olduğu yerde insanlar  yöneten ve yönetilen diye ayrılırlar. Siyaset toplumdaki çıkarların oluşum ve bölüşüm dinamiklerinde başlıca rol oynar. Siyaset ulusal gelirin elde edilmesi yanında yerel yönetim eliyle yaratılan yerel rantın da paylaşılması toplumsal veya ekonomik yükün hangi katmanlar üzerinde ne oranda yıkılı bırakılacağı, siyasal arenaya kimin dahil olup kimin dahil edilmeyeceği konularında kara verir. Siyaset yöneten yönetilen çelişkisinden doğan toplumsal çelişkileri de çözmenin ve yönlendirmenin merciidir.

Siyasi ahlak siyasetin meşruluk ihtiyacının karşılanmasını sağlayan bir işlev görür. Yöneten-yönetilen ilişkisi, çıkar çatışmalarının çözüme bağlanması ve toplumsal hedeflerin saptanarak gerçekleştirilmeye çalışılması siyasetle ahlak arasındaki yakın ilişkiyi oluşturan nitelikler içermektedir.

Günümüzde politikanın meslek haline gelmesi her alanda olduğu gibi bu alanda da bir uzmanlık dalı oluşturmasının sonucudur. Politikacı artık “Güç ve uzlaşma uzmanı”dır. Artık bu bir meslektir. Artık politika konusunda uzmanlaşmış zamanının çoğunu bu uzmanlık alanında harcayan , geliri de buradan olan bir meslek… Politika özünde ahlaksal sorunlara yol açan bir çelişkiler yumağıdır. İdealist politikacı, komisyoncu politikacı ile aynı politik arenayı paylaşmaktadır. Siyasetçi ile iş birliği halinde bu yozlaşma çarkından yara sağlayanlar, en az siyasetçinin kendisi kadar siyasal yozlaşmadan sorumludur.

Politikacı tarafından kitlelere yalan söylenmesi, rüşvet alınması, iltimas, zimmet, siyasal çıkar uğruna kamuya zara verici karar ve eylemlerin gerçekleştirilmesi, ekonomik karalar ve kamusal hizmetlerden oluşan rantlardan ve imar değişikliklerinden haksız kazanç ve çıkar elde edilmesi siyasal gücün kişisel çıkarlar sağlamak için kullanılması, ballı arsa takasları yeşil alan, sosyal yerleşi ve otopark alanları aleyhine bina yoğunluk ve yüksekliğini kent çıkarları aleyhine artırarak haksız kazanç ve çıkar elde edilmesine sebep olunması beldiyeye ait yapı ve alanları düşük fiyatlarla çıkar karşılığı birilerine kentsel değerlerinin çok altında satılarak peşkeş çekilmesi propaganda ve halkla ilişkilerde yanlış, yalan veya abartılmış bilgi verilerek gerçeklerin halkın ve diğer denetim organlarının gözetiminden kaçırılması için her düzeyde yandaş medya yaratılması, toplumun tartışılmaz lider ve ideolojik ve dinsel kutsal kavram ve değerlerinin kullanılması, lobicilik faaliyetleriyle özel çıkarlar aleyhine kamusal çıkarların zedelenmesi, kişisel ve kamusal alanların bilinçli olarak birbirine karıştırılması, atama, işten çıkarma, ve terfi işlemlerinde liyakatin değil, siyasal çıkarın ön plana alınması tartışılan siyasal ahlak sorunlarıdır. “Amaca ulaşmak için her şey yasal”dır anlayışındaki siyasal yozlaşma siyasal karar mekanizmalarını elinde tutanların tasarrufları altındaki yetli ve kaynakları, kural tanımaksızın, kendi çıkarlarını gözeterek kullanmalarıdır. Bu kural yasal bir düzenleme olabileceği gibi, anlayış, ilke ve davranış biçim ve yöntemlerini de içerir.

Türkiye’de hızlı nüfus artışı, hızlı kentleşme, iktisadi gelişme, siyasi yozlaşma sonucunu getirmiştir. Kentleşme hızlı nüfus artışı sonucudur. Hızla kentlileşenler yarı kent-yarı köy yerleşim birimleri yaratmışlardır. Kitlesel hareket eden yeni kentliler politikaya damgalarını vurmuşlardır. Kentde etnik ve dini ayrışmalar siyasi kamplaşma oluşturmakta, kentsel kuralların uygulanması yeni kentlilere anlamsız gelmekte, kayrılmak istemekte, kent yağması yapmakta, özgür davranmak istemektedirler. Toplumcu, cemaatçi değerler, rüşvet, kamu mallarının yağmalanması ve benzeri eylemleri oluşturmaktadırlar. 

Yerel yönetimlerden olan belediyelerde, Belediye Meclis Üyeleri, Encümen üyeleri kentli seçmenlerin ve kentsel rant düşkünlerinin iş takibi taleplerini yerine getirmekle uğraşmakta ve nemalanmakta, diğer asli işlerini ise savsaklamaktadırlar. İş takipçiliği, rüşvet, irtikap,  zimmet, belediye siyasilerinin olağan eylem ve işlemleri olarak görülmekte, pek azı göstermelik olarak medyaya ve adalete intikal etmektedir. Siyasi yolsuzluk buzdağının gerçek kısmı suyun altında tutulmaya devam edilmektedir. Her kademesinde hem bireysel, hem kolektif  bir yozlaşmayı getiren yerel yönetim köşe dönmeciliği mekanizması, hızlı nüfus artışı ve hızlı kentleşmenin olumsuz sonuçlarının etkisi altında belediyecilik karşılıklı rant kapısına dönmüştür.

Son yıllarda toplumda hızlı değer aşımı yaşanmış, nasıl kazanıldığına bakılmaksızın para, bireyin toplumdaki yerini ve saygınlığını belirleyen en güçlü değişken konumuna girmiştir. Kentsel rantların belli kesimler eliyle mafyavari paylaşımı, u konudaki belediye şirketleri ve taşeronlaşma faaliyetleri, plansız ve gereksiz yatırım savurganlığı genel olarak “kaldırımcılık belediyeciliği” olup belediyelerin yolsuzlukların kara deliği haline dönüşmesini sağlamıştır. Belediyeler, kişiler salt partili ve parti içi yandaş oldukları veya rantı yerel yöneticilerle bir biçimde paylaştıkları için hak etmedikleri, liyakat sahibi olmadıkları işlerde görev alıp çalışmakta ya da belediyelerden iş alabilmektedirler.

Toplumsal alt kesimlerin yerel yönetim mekanizmalarında yer alması ve belediyelerin kentsel soygunun yapıldığı çıkar kapısı haline gelmesi sınıf atlama gayreti içindeki siyasi ahlaktan bihaber bu kişilerin yoz olduğu düşünülen yollara başvurmasına sebep olmaktadır.

Yozlaşmanın çaresi siyasi mekanizmaların demokratikleşmesinden, siyasi partiler yasasının değiştirilerek her vatandaşın birey olarak siyasi arenada söz sahibi olmasından, genelde ve yerelde sabunluk hale gelmiş ülkenin ve demokrasinin önünü tıkayan antidemokratik lider sultasından kurtulmaktan geçmektedir.

Ülke siyasetinde olduğu gibi kentsel siyasette de parti yapılanması ve siyasi ahlakın  kurallarından toplumsal olarak yeniden tanımlanması için siyasi ahlakın yeniden sorgulanması gerekmektedir.


Yorumlar - Yorum Yaz
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı