• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir

Ermeniler Nasıl Koparıldı ?


Ş. Osman ARAS
Araştırmacı - Yazar

 


                 ERMENİ HALKI OSMANLI’DAN
                         NASIL KOPARTILDI?
Çar 1’inci Petro’nun (1672-1725) vasiyetini milli bir hedef olarak benimseyen Rusya, Akdeniz ve Ortadoğu’ya inmek için, Osmanlı engelini ortadan kaldırmaya azmetmişti. 1774 Küçükkaynarca Antlaşması ile ellerine tarihi bir fırsat geçti.
Antlaşmaya göre; Rusya Karadeniz’e açılıyordu. Daha da önemlisi, Osmanlı uyruğundaki Ortodoks Hıristiyanlar Rusya’nın himayesi altına giriyordu. Rusya, buna dayanarak, Osmanlı Ülkesinde Ortodoks nüfusunun yaşadığı her yerde Konsolosluklar açtı ve içişlerimize karışmaya başladı. Akdeniz’e inmek için de, ilk önce Balkanlar’a el attı. Komitecilik (milis) faaliyetlerini örgütleyerek, gayrimüslim azınlıkları Osmanlı Devletine karşı kışkırttı. 1804 yılında başlayan Sırp isyanını; Eflak/Buğdan (Romanya), Yunan ve Bulgar isyanları izledi. Rusya, Osmanlı Devletinden kopardığı bu devletçikleri himayesine alarak, Akdeniz’e ulaşabileceğini hesaplıyordu. Ancak, başta İngiltere olmak üzere Batılı devletler buna izin vermeyip karşısına dikilince, Rus Çarlığı strateji değişikliğine gitmek zorunda kaldı.
             Balkanlar’dan dışlanan Rusya, bu kez gözünü Kafkasya ve Doğu Anadolu’ya dikti. Ermenilere Doğu Anadolu’da toprak ve bağımsızlık vaadinde bulunarak, onları silahlandırmaya başladı. Böylece, Osmanlı Ordusunu iki ateş arasında bırakarak, mağlup etmeyi ve İskenderun Körfezine kadar ilerleyerek, Akdeniz’e açılmayı planlıyorlardı. Bu plan gereğince, Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz, Ermeni Çeteleri hemen harekete geçti ve Mehmetçiği sırtından vurmaya başladı. Saldırılar sadece Ordumuzu değil, Doğu Anadolu ve Çukurova’daki Müslüman halkı da hedef alıyordu. Ermenilere,  Avrupa’dan da her türlü yardım ve destek geliyordu. 1887’de Cenevre’de, sosyalist “Hınçak” İhtilal Örgütü kurulmuş; bunun ardından, 1890 yılında Tiflis’te “Taşnaksutyun” Ermeni İhtilal Örgütleri Birliği oluşturulmuştu. İstanbul’daki Ermeni Patriği Matyos İzmirliyan ise, vatana ihanet ederek, bütün Ermeni terör örgütlerine destek veriyordu.
             VATANA HİZMET EDEN DE VAR, İHANET EDENDE
            Osmanlı’nın son döneminde, vatana ihanet eden Ermeniler yanında,  sadakatle hizmet edenler de vardır. 1876 Birinci Meşrutiyet ve 1908 İkinci Meşrutiyet koşullarında Ermeni toplumu, öteki gayrimüslimlere nazaran, en gözde azınlık statüsündeydi. 1912-1913 Balkan Savaşı felaketinde dahi, Osmanlı Devletinin Dışişleri Bakanı (Gabriyel Noradukyan adında) bir Ermeni idi. 1876’dan, Cihan Savaşına kadar; toplam 22 Ermeni Bakan ve Müsteşar, Osmanlı Hükümetinde görev almıştır. Buna ilaveten, Ermeni toplumundan 30 kadar Paşa, 7 Büyükelçi ve bir çok Konsolos, Osmanlı Devletine hizmet etmiştir. O zaman, bu “Soykırım İftirası” ne demek oluyor? Osmanlı coğrafyasında, 1.260.000 civarında toplam nüfusu olan Ermeni halkından, nasıl oluyor da 1,5 milyon kişi soykırıma uğratılıyor? Şimdi de gelelim, bütün dünyanın gözleri önünde işlenen soykırım suçuna… Karabağ, sırtını Moskova’ya dayamış bulunan Ermenistan’ın saldırısı ile 1993 yılında kardeş Azerbaycan’dan kopartıldı. 366’ncı Rus Motorize Alayı’nın desteklediği Ermeniler 1992 yılında, savunmadan yoksun Hocalı’ya saldırarak, masum halka “soykırım” uyguladılar. Bugün, Karabağ’dan başka, Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermenistan’ın işgali altındadır. Ermenilerin evlerinden/yurtlarından sürgün ettiği bir milyondan fazla Azeri kaçkın (mülteci) zor yaşam koşullarında çile çekerken, emperyalistler bunu göz ardı ederek, 1915-1918 döneminin iftiralarını gündemde tutmaya çalışmaktadırlar.
             ŞİMDİ DE KENDİ ERMENİ’LERİMİZDEN SÖZ EDELİM
            Merhum Sadi Koçaş’ın, ilk baskısı 1967 yılında yayınlanan; “Tarih Boyunca Ermeniler ve Selçuklulardan beri Türk-Ermeni ilişkileri” kitabında, Osmanlı Devletine sadakatle hizmet eden Ermeniler hakkında geniş bilgiler mevcuttur. Şöyle ki; Osmanlı’nın en hassas savunma sanayi tesisi olan “Baruthane” Ermeni Dadyan Ailesine emanet edilmiştir…Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Malta Köşkü, Selimiye Kışlası, Kuleli Askeri Lisesi, Gümüşsuyu Asker Hastanesi ve de İstanbul’un mimarlık şaheseri camileri, Dolmabahçe’deki Bezmialem Valide Sultan Camisi, Pertevniyal Valide Sultan Camisi, Ortaköy ve Hamidiye Camileri Ermeni Balyan Ailesinin eseridir.
             Tiyatro kültürümüz Güllü Agop’la başlar. Türk tiyatrosunun büyük ustası Naşit Özcan ve çocukları Adile Naşit, Selim Naşit hiç unutulabilir mi? (Horoz Nuri lakaplı) Vahi Öz, Nubar Terziyan, Sami Hazinses, Turgut Özatay,  Toto Karaca ve Kenan Pars, sinemamızın ünlü sanatçılarıdır.  Cem Karaca, Onno Tunç, Garo Mafyan, Rober Hatemo, Hayko, Asu Maralman ve Mine Koşan ise, pop müziğimizin zirvesindeki isimlerdir. Klasik Türk Müziği’nin unutulmaz bestekarları Hamparsum Limoncuyan, Tatyos Efendi, Bimen Şen, Artaki Candan, Kemani Serkis Efendi, Leon Hancıyan, Nikoğos Ağa ve bu köşeye sığdıramağım tüm öteki isimler ulusal kültürümüzün mirasçıları değil midir? Dilimize ve tarihimize sayısız eserler kazandıran Pars Tuğlacı’nın eline kim su dökebilir? Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı, sevgili Ara Güler kimdir? Onlar bizim gururumuzdurlar.

Yorumlar - Yorum Yaz
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı