Murat GÖKTER
mgokter@hotmail.com
![]() |
Peki ne oldu bize ne değişti hayatlarımızda nerde o güzel günler!
Bize bir şey olmadı esasında sadece kişiliğimizi kaybettik insan olmanın özelliklerini kaybediyoruz.Bizi biz yapan toplumu toplum yapan özellikleri kaybettik sadece, Değerlerimiz vardı, herkesin özelliği vardı,birlikte olunca eğlenmeyi öğrenmeyi biliyorduk.
Toplumun en küçük parcası olan aile olma özelliğini kaybediyoruz.Sonrası malesef geliyor zaten biz değilmiyiz çocuklarımıza yabancılarla konuşma,yapma elleme konuşma sus diyen.Büyükler ne yaparsa kopyalayan onlar değilmi.Ne ekersek onu biçmiyormuyuz.
O kücücük beyinlere neler ekiyoruz.Sonrada ben iyi anneyim ben iyi babayım diye geçiniyoruz.
Sokakta polise taş atan,sokakta insan öldüren,kapkaç yapan vs. bizim çocuklarımız değilmi.Türk'ü Kürt'ü,Çerkez’i,Laz’ı, vs. hepimiz aynı yerlerde eğlendik gezdik öğrendik evlendik kim kimi ayırabilecek bu ülkede sormak istiyorum.Bunada ben cevap vermek isterim; o kadar güzel olduki düşünsenize bir düğünde halay oynanırken birazdan müzik oryantele döner veya kemenceye veya davula güzel değilde nedir bu. Kültürlerin kaynaştığı dünyada kaç ülke var sizce?
Sormak istiyorum sabah kalkınca sokaktaki kaç kişiye selam veriyoruz..Kaç cocuğa gülümsüyoruz .Sokakta ilk gelen kişiye nasılsınız diye soruyormuyuz.Yoksa korkularımızdan dolayı kafamızı yeremi gömüyoruz.Birbirini tanıyan seven insanlar bir şeyleri paylaşan insanlar düşman olabilirmi sizce?
Çocuklara bakın bir yere gitseler, yaşıtları varsa eğer 2 dakikada kaynaşmı yorlarmı. Hiç bir şeyi ayırt etmiyorlar ama biz büyükler malesef diğer cocuğun anne ve babasına yaklaşamıyoruz bile nedenmi? Sonradan kazanılan korkular,acabalar....
Buraya yazmak istediğim eklemek istediğim çok örnek var ama bir sonraki yazıya artık, ama yazımı Ulu Önder Atatürk'ün bir sözü ile bitirmek isterim;
“ İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak, insanlığa aykırı bir sistemdir.
İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara biribirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaclarını temine yarayan hareket ve enerjidir.
Dünya barışı içinde beşeriyetin hakiki saadeti, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve muvaffak olmasıyla mümkün olacaktır.”
ATATÜRK 1931