Üyelik Girişi

Facebook - Twitter

Köşe Yazıları


	Ali Ölmez
	Babama Mektup


	Erdoğan Gezer
	Telaş Yapmayın


	Nuran Türemen
	ATATÜRK, ZÜBEYDE HANIM ve KADIN HAKLARI ANITI


	Özge Özşahin
	Boşanma Davaları ve Boşanma Psikolojisi


	Savaş Ünlü
	Örnek ve Model Alınacak Bir Başkan: Hüseyin Mutlu Akpınar


	Uzm. Dr. Onur Oral
	Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesinde Kolostrumun Özel Rolü

Kategori ve Sayfalar

Namaz Vakitleri

Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat

Elal Ajans

Reklam Alanları

Faydalı Linkler

Günün Sözü

Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0

#karşıyaka Tweetleri

Site Haritası

İnstagram

Din, Ahlak Görgü, Hukuk

Av. Can YALVAÇER

HUKUKÇU GÖZÜ İLE

Din, Ahlak, Görgü Kuralları ve Hukuk

Prof. Necip Bilge'ye göre "Hukuk, toplum hayatında kişilerin birbirleri ile ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş bulunan sosyal kuralların bütünüdür." Ancak hukuk kuralları yanında sosyal hayatı düzenleyen din, ahlak, görgü, adet gibi kurallarda mevcuttur. İnsanlar

yaratılışları gereği topluluk halinde yaşarlar. Sosyal hayat düzen ve karşılıklı güven havası içinde sürdürebilirlik kazanır. Sosyal hayat kurallarına uygun bir şekilde davranmadığımız, onların yap dediğini yapmadığımız, yapma dediğini yaptığımız takdirde karşılaşacağımız tepkiye yaptırım (müeyyide) denir. Sosyal kuralların yokluğu anarşi doğurur. Bu da fiziki veya ekonomik olarak güçlü olanın zayıf olanı ezmesi demektir. Sosyal hayatı düzenleyen kurallardan "din kuralları" Allah tarafından konulmuş olan ve peygamberler vasıtasıyla kutsal kitaplarla bizlere ulaştırılan bir takım emir ve yasaklardan oluşmaktadır. İnanç ve ibadetle ilgili din kuralları mevcut olduğu gibi bu dünyaya ilişkin insanların birbirleriyle ilgili ilişkilerini knu alan kurallar da mevcuttur. İnsanların birbirleriyle iyi geçinmeleri birbirlerine kötü duygular beslememeleri, canına, malına, namusuna (ırzına) göz dikmemeleri, yoksullara yardım etmeleri gibi emir ve yasaklar vardır. Din kurallarının koyduğu emir ve yasaklara aykırı davranışların karşılaşacağı tepki manevidir. Günahkar olma ve öte dünyada Allahın öngördüğü cezalara çarptırılma şeklinde ortaya çıkar. Yaptırımının bu dünyada değil de öte dünyada olması nedeniyle din kurallarının tek başına sosyal ilişkileri düzenlemesi düşünülemez. Din kurallarına bir kimse Allah'ın ileride kendisini cezalandıracağını düşündüğü için korkar ve uyar. İnanmıyorsa aykırı davranabilir.Ahlak kuralları da sosyal ilişkileri düzenlemektedir. Sübjektif ahlak kuralları yalan söylememe, kötü duygu beslememe gibi iyi insan olmayı gerektiren kurallardır. Sosyal hayatta kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerindeki davranış biçimleri objektif ahlak kurallarını oluşturur. Bunlar yoksullara yardımda bulunma, başkasının şeref ve haysiyetine karşı saygılı olma, dürüstlük, söze sadık kalma gibi ahlak kurallarıdır.Ahlak kurallarına uymamanın yaptırımı manevidir. Herhangi bir ahlaki kurala uymamanın karşılığında toplum bizim hakkımızda değer yargısında bulunur. Bizi ayıplar ya da küçük görür. Ancak bizi bu emre uymaya zorlayamaz. Bu kurallara toplumun kötü değer yargılarından korunmak, ayıplanmamak, lanetlenmemek, dışlanmamak için uyarız. Ancak bunun için maddi yaptırım uygulanmaz. Aynı şekilde toplumsal yaşamda kökleşmiş görgü ve adaletlere uygun davranmak da gerekir. Sokakta selamlaşmak, düğün veya cenazelere katılıp küçük bir hediye götürmek, baş sağlığı dilemek gibi. Bu kurallara uymamanın yaptırımı da manevidir. Ancak saygısızlık, görgüsüzlük, vefasızlık olarak nitelenip ayıplanır.Din ve ahlak kuralları gibi görgü veya adet kuralalrı da maddi yaptırımdan yoksun oldukları için, sosyal ilişkileri tam anlamıyla etkin bir şekilde düzenlemekte yetrsiz kalır.Oysa hukuk kuralları sosyal hayatta gerek kişilerle kişiler gerek kişilerle toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen, maddi yaptırımlı yani uyulması zorunlu kuralların bütününden oluşur. Hukuk kurallarına uymamanın müeyyidesi mevcut olup, gerekli ve uyulması zorunlu kurallardır. Cezai yaptırımları mevcut olup uyulması herkes için zorunludur.Hukuksuz kalmayın...

Yorumlar - Yorum Yaz

Videolar