gerçeğini fark etmez miyiz? Bu ülkede üretip  yurt dışına satıp  ülkemize ekmek parası getiren ihracat şampiyonu dünya üçüncüsü Avrupa ikincisi tekstil ve hazır giyim sektörünün ezildiğini işverenlerinin iflasa sürüklendiğini uzman işçilerinin de artık işsiz ve aşsız olduğunu anlamaz mıyız? Ucu yurtdışına bağlı işverenleri  rahatlatmak  için otomasyona yani az işçiye dayalı montaj sektörü otomotiv için yapılanları, stoklarını eritmek için halkın elindeki son kaynakların nasıl tüketildiğini fark etmez miyiz? Çiftçi elindekini satamazken hayvancının sütünü yere dökerken feryadını duymaz mıyız? Toplumun temelini oluşturan ailesel faciaların toplumsal patlamaların ekonomik kaynaklı olduğunu hissetmez miyiz?Ülkemizin her karış toprağı bizim derken belli bölgelerin kimin kucağına itildiğini ve devletten uzaklaştırıldığını anlamaz mıyız? Bu ülkenin yurtdışına vereceği mesajın sadece 'one minute' le sınırlı olmadığını neler yapılması gerektiğini tarih sayfalarından ve ulu önderimizin çizdiği yolda gösterdiği ülküde bulamaz mıyız? Bu ülkenin ülkesini karşılıksız sevecek ve anlayacak insanlara ihtiyacı var. Yoksa sokaklar ‘anlamazdın anlamazdın’ şarkısını söyleyerek dolaşan avare insanlarla dolacak ve korkarım ki anlaşıldığında ise çok geç olacak. İzmir’de Yeşildere mevkiinde çevre yolu üzerinde dev bir Atatürk büstü yapılmakta anlamak için bulunduğu yere ve baktığı yere bakmak bir şeyleri anlamamıza ışık tutabilir diye düşünüyorum. Bu ülkenin anlayan ve görebilen insanlarından olmamızı dileyerek sağlıcakla kalın diyorum.