Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi ve Genel Sağlık-İş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İş yeri Temsilciliği, Ankara ile Lice ve Şırnak’ta gerçekleşen hain saldırılar ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleşen açıklamada, saldırılarda hayatını kaybeden şehitler için saygı duruşunda bulunuldu. Sendika üyeleri saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okudu. Basın açıklamasını gerçekleştiren Türk Sağlık-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Yasemin Zengin, "17 Şubat Çarşamba akşamı Başkent Ankara’nın göbeğinde askeri ve sivil personeli taşıyan servis araçlarına yapılan bombalı hain saldırıda 28 vatandaşımız şehit olmuş, 61 vatandaşımız yaralanmıştır. Dün ise Lice’de ve Şırnak’ta bölücü terör örgütü tarafından yapılan hain saldırıda 7 askerimiz şehit olmuştur. Ankara’nın göbeğinde, Genel Kurmay Başkanlığı, Deniz, Hava ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı, TBMM, Başbakanlık ve İç İşleri Bakanlığı’na 200-400 metre gibi mesafede gerçekleştiren bu saldırıdan görülen odur ki Türkiye’nin hiçbir yerinde hiçbir vatandaşımızın can güvenliği kalmamıştır" ifadelerine yer verdi.

KEŞKE HAKSIZ ÇIKSAYDIK

Yıllarca AK Parti Hükümeti'nin, açılım adı altında başlattığı çözüm süreci ile PKK terör örgütüne verilen tavizlerden vazgeçilmesini, terör ve teröristlerle müzakere değil mücadele edilmesi gerektiğini ifade ettiklerini dile getiren Zengin, "Bugün gelinen nokta, söylemlerimizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koymuştur. Keşke bizler haksız çıkmış olsaydık da, bugün her gün gelen şehit haberleri ile analar ağlamasa, yüreklerimiz dağlanmasaydı. 17 Şubat Çarşamba akşamı Ankara’nın göbeğinde yaşanan katliam ülkemizdeki güvenlik zafiyetini de gözler önüne sermiştir. Vatandaşlarımız artık can ve mal güvenliklerinden endişe etmekte, sokağa çıkmaya korkmaktadırlar. Başta istihbarat teşkilatımız olmak üzere polis ve jandarma istihbaratımız da yetersiz kalmaktadır. Güvenlik zafiyeti bir an önce giderilmeli, tüm önlemler alınmalı, vatandaşlarımızın can güvenliği sağlanmalıdır" dedi.

FELAKETİN EŞİĞİNDEYİZ

Yaşanan bu olayların birinci sorumlusunun, yanlış politikalar neticesinde terör örgütüne çözüm süreci adı altında tavizler vermesi sebebi ile hükümet ve İç İşleri Bakanlığı olduğunu savunan Zengin, "Vatandaşın can güvenliğini sağlayamayan İç İşleri Bakanı sorumluluğunu yerine getirerek derhal istifa etmelidir. Bölücü terör örgütüne gösterilen müsamaha ve verilen tavizler Türkiye’yi felaketin eşiğine getirmiştir ve bu durum ne yazık ki bugün gelinen noktada her gün bir askerimizin, polisimizin canına mal olmuş, gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce sivil vatandaşımızda hayatını kaybetmiştir. Teröristlerle yapılan müzakerelerin bedelini askerimiz, polisimiz ve vatandaşlarımız ödemektedir. Kimsenin bunun bedelini Türk Milleti'ne ödetmeye hakkı yoktur. Bin yıllık bir birliktelikte aynı coğrafyada ortak kader birliği yaparak etle tırnak haline gelen Türkmeni, Lazı, Kürdü, Boşnağı, Arnavutu, Türkü Türk Milleti adını almıştır. Bu kardeşliği bozmaya çalışan ve etnik ayrımcılığa neden olan bazı hainlere Türk Milleti asla izin vermeyecektir. Ay yıldızlı al bayrağın altında yaşamaktan onur ve gurur duyan İstiklal Marşı'nın heyecanını kalbinde hisseden, etnik kökeni, asabiyetini bölücülük noktasına getirmeden, 'Varlığım Türk varlığına armağan olsun' diyen yiğitler buna müsaade etmeyecektir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, TBMM ile teröre karşı topyekün bir birliktelikle mücadele vermelidir. PKK’dan İŞID terör örgütüne kadar terörün ve teröristin her türüne lanet olsun. Terör sorunu bitmeden ülkemiz rahat bir nefes almayacaktır. Türk Sağlık Sen olarak teröre karşı yapılacak her türlü mücadelenin yanında olacağız. Bu itibarla 17 Şubat’ta Ankara’da, 18 Şubat’ta Diyarbakır ve diğer bölgelerde şehit olan tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Yaralı olanlara acil şifalar diliyoruz. Başta şehit aileleri olmak üzere Yüce Türk Milleti'ne baş sağlığı diliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Milleti'nin son ve ebedi devleti olacak, Anadolu ve bu devletin sınırları asla hainlere geçit vermeyecek, Ay yıldızlı al bayrağın dışında bu coğrafyada başka bir bayrak dalgalanmayacaktır" diye konuştu.

YÜREĞİMİZİN KANADIĞI GÜNLERDEN GEÇİYORUZ

Zengin'in ardından konuşan Genel Sağlık İş İzmir Şube Sekreteri Kaan Kabasakal ise, şu ifadelere yer verdi: "Canımızın yandığı, yüreğimizin kanatıldığı günlerden geçiyoruz. İdeoloji önemli değil, mezhep, inanç, milliyet önemli değil, terör yıkıp yıkıyor. Yüreklere korku, umutsuzluk salıyor. Bu korkuyla beslenen insan müsvetteleri yada onların örgütleri onları örgütleyen devletlerin amaçları nedir? Ortadoğu kaynayan bir kazan, enerji kaynakları var, bu bölgeyi ele geçirerek enerji kaynaklarını kontrol edebilen emperyalist ülkeler dünyanın patronu olmayı hedefliyorlar. Tüm savaşlar ve terör eylemleri bu planlar dahilinde yapılıyor. Ortadoğu'daki bataklığa ülkemizi çekmek için yapılan her türlü girişim ve terör bir insanlık suçludur ve tarih bu suçu işleyenleri tarih er geç yargılayacaktır."

Basın açıklamalarının ardından yaşanan terör olayları alkış ve ıslıklarla protesto edildi. "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Ne mutlu Türküm diyene" sloganları atıldı. Protestolara hastanedeki vatandaşlar da katıldı.

Yorumlar