Ege Üniversitesi’nde devam eden 16. İnternet Konferansında “Bir Kültür Bileşeni Olarak İnternet” adlı panel gerçekleştirildi. Konferansta sosyal medyanın toplumu daha iyi yansıttğı ifade edildi. Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Tunç konuşmasında, “Sosyal medyada bilgi akışı ana akım medyanın aksine paralel bir zeminde ilerliyor. Baskıcı iktidarları internet korkutmuştur, bu nedenle baskıcı hükümetlerin karışık dönemlerdeki ilk refleksleri sansürdür. Sosyal medyada ana akım medyada olduğu gibi yayın politikası, oto sansür gibi kısıtlayan etkenler yok. Sosyal medyada milyonlarca öfkeli genç yazabiliyor ve bu kadar öfkeli ve kalabalık kişileri kontrol etmek hiç kolay değil” dedi. Van depreminin sosyal medyada ele alınış biçimi hakkında bilgi veren İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Burak Doğu konuşmasında; “Van depreminden sonra çeşitli istatistik araçlarını kullanarak toplumun internette verdiği tepkiyi ölçmeye çalıştım. Bir haftalık çalışmanın sonucuna izlenimlerime göre Van depreminden sonra etnik söylemler de vardı. Toplumun tepkilerini tweetler den haber sitelerindeki okuyucu yorumlarından ve blogosferden(Blog toplulukları) gözlemledim. Yorumları kategorize ettiğimde nefret söylemleri, ayrılıkçı söylemler, uzlaşımcı sözler, başsağlığı ülkesel birlik kardeşlik ilahi adalet gibi konu başlıkları çıktı. Medya halkın yansıması olarak görülüyor ama sosyal medyanın bu yansımayı daha başarılı verdiğine inanıyorum” diye konuştu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Yard. Doç. Dr. Göknur Ege Bostancı ise şöyle konuştu; “İnternet sadece bilgisayar ürünlerinin doğasını değil internet oyunlarının çehresini de değiştirdi. Social Gaming (Sosyal Oyun) kavramı ile bu oyunları oynayan kişiler arasında iletişimi dayanışmayı paylaşmayı mümkün kıldı. Bu da başta sosyolojinin olmak üzere diğer bilimlerin ilgisini çekti. Sosyal paylaşım sitelerindeki çok kullanıcılı oyunları da bu oyun kategorisine dahil edebiliriz.”
|