Buca merkezli olarak yayın yapan Touch Dergisi Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ile "Engelliler ve Konakta Engelsiz Yaşam" üzerine bir röportaj yayınladıEski bir bakan, eski bir milletvekili, şair, yazar, oyun yazarı, bir eğitimci ya da büyük bir ilçenin belediye başkanı. Siz engellilere hangi pencereden bakıyorsunuz? Engellilerin haklarını, temel insan hakları çerçevesinde değerlendiriyoruz. Engelli haklarının geliştirilmesi insan haklarının evrensel düzeye gelmesine de katkı sağlayacaktır. Tüm ülke insanlarının özelde de engelli insanların kendilerini en üst düzeyde gerçekleştirebilecekleri, sosyal, siyasal, kültürel, çevresel ortam ve koşulları yaratmamız gerekmektedir. Bunu hem yerel yönetici olarak hem de sosyal demokrat bir birey olarak, toplumsal bir hak ve sorumluluk olarak değerlendirmekteyiz. Bu nedenle engellilerin sorunlarına engellilerin açtığı pencereden baktığımıza inanıyorum. Bugüne kadar yaptıklarımız bu pencereden baktığımızın göstergesi. Engelli insanların psikolojilerinin temelindeki kendini eksik hissetme duygusunu yıkmak adına birçok proje gerçekleştirdiniz. Bunları kısaca anlatabilir misiniz? Konak ilçemiz sınırlarında engelli bireylerimizin haklarının yaygınlaşması ve gelişmesi için birçok çalışma yapmakta, programlar uygulamakta ve projeler geliştirmekteyiz. Kentimizde semt evleri aracılığı ile toplumun geneline, özelde de engelli bireylerimize yönelik olarak çalışmalar yapmaktayız. Önce onları anlamaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra, engelli derneklerini destekliyor ve onların STK’lar aracılığı ile toplumsal kapasitelerini geliştiriyoruz. STK’ların, hak savunuculuk kapasitelerini yükseltmeye çalışmaktayız. Yüzlerce engellimize akülü sandalye dağıttık. Görme engellilerimize beyaz baston ve görme engelliler için okuma kitapları dağıtımını gerçekleştirdik. Engellilerimizin sokakta rahat yürümelerini sağlayacak düzenlemeler yapmaktayız. Okullara engelli öğrenci ve veliler için rampa yapıyoruz, sokak girişlerini, belediyemizin tüm birimlerini, semt merkezlerimizi engellilerimizin rahatlıkla girebilecekleri şekilde düzenliyoruz. Yaptığımız her fiziki yapının olmazsa olmazı engellilerimizdir. Engellilerimiz için sinema, tiyatro, sergi gibi sanatsal etkinliklerin yanı sıra kültürel ve dinlenme amaçlı geziler düzenledik. Paneller, söyleşiler gerçekleştirerek onların sorunlarının kamuoyu tarafından daha iyi algılanmasını sağlıyoruz. Belediyemiz yayın organlarında onların sorunlarını anlatan haberlere ağırlık veriyoruz. Engellilerin yaşamını kolaylaştıracak yayınlar ile onları yönlendiriyoruz. Örnek vermek gerekirse işitme engelliler için resimli sözlük gibi. Bu Türkiye’de bir ilk. Bütün Türkiye’ye dağıtıyoruz. Onlardan gelen sevgi dolu tepkiler ve dualar, benim için en büyük hazine. Ayrıca hep unutulan bir şey var ki, o da bizim öncelikli gündemimizde. Engelliler konusunda en büyük sıkıntıyı çekenler aileleri. Bu nedenle engelli ailelerinin sosyal yaşama katılmalarını sağlıyoruz, onların omuzlarından bu yükü az da olsa almaya çalışıyoruz. Eğlenceler düzenliyoruz, deniz gezilerine götürüyoruz. Hem aileler hem de çocukları mutlu ve huzurlu oluyor. Sizce, yüzde yüz engelsiz bir Konak’a ve engelsiz bir İzmir’e ne kadar var? Çabamız hem ülkemizdeki hem de kentimizdeki engelli bireylerimizin, kapasitelerini en üst düzeyde gerçekleştirebilecekleri bir ortam yaratmaya çalışma yönündedir. Bu amaçla yerel yönetim sorumluluğunu yerine getirmekteyiz. İlçe sınırlarımızdaki engelli sayısını ve profilini çıkarmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Hangi engelli grubundan kaç engellimiz var, bu engellilerimizin engellilik oranı nedir, bu çalışmaları yapıyoruz. Türkiye’de bu kadar kapsamlı ilk araştırma örneği olacaktır. Bu çalışmamızı tamamladığımızda engellilerimize anında ve engellinin talebine doğru şekilde müdahale olanağımız olacaktır. Bunu gerçekleştirdiğimizde Engelsiz bir Konak ve İzmir yolunda ilk ve önemli bir adımı atmış olacağız. Unutulmamalı ki bu konuda verilecek hizmette sınır yok. Amaç daha iyiye, hep daha iyiye ulaşmak. Sevgi ve anlayışla. Herkesin bir gün engelli olabileceği riskinin çok fazla olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu yüzden de duyarlılığımız çok yüksek. |
537 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |