İzmir Üniversitesi'nin 2011-2012 akademik yıl açılış törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Kültür ve Turizm" konulu ilk dersi verdi. Bu yıl ikinci kez üniversite açılışına katıldığını belirten Günay, İzmir Üniversitesi'nden önce 30. yılını bu sene dolduracak olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin (VYÜ) akademik yıl açılışına katıldığını hatırlatarak, "VYÜ'nün kuruluşunun Atatürk'ün bir vasiyeti olduğunu söylediler. Sevgili Mustafa Kemal Atatürk 1936 yılı Meclis açılışı konuşmasında Van'da bir üniversite kurulmasını söylemiş. Atatürk bir süre daha yaşamış olsaydı, 1982 yılına kadar gecikmesine fırsat vermeyecekti sanıyorum. Ve Van'daki üniversite 70. yılını kutluyor olacaktı. Bir karar verdiğinizde yapmak gerekiyor. Van'da 30 yıl önce değil, 1940'larda bir bilim merkezi kurulmuş olsa, sanıyorum bölgenin ticareti, sanayisi, kültürü, sosyoekonomik yaşamı bugün çok farklı olabilirdi" dedi.

Türkiye'de üniversite kurmanın daha yeni önemsendiğini, 2000'lerin başında 50 civarında olan üniversite sayısının şimdi 170'e yaklaştığını belirten Günay, "Önceleri ben de 'her tarafa üniversite açılması doğru mu?' sorusunu sorardım. Ama yaşam kalitesinin artması, sosyal dokuya yayılması için hele üniversite sosyal sorumluluk hissediyorsa, Anadolu'nun en ücra köşesine gitmesinin önemli olduğunu düşündüm. Özellikle Anadolu'nun sosyal dokusunun yeni gelişmeye başlayan bölgelerinde üniversite çalışanıolmanın çok önemli olduğunu düşündüm. Oxford yok ama yurt dışında deneyim kazanmış arkadaşlarımız Türkiye'nin her yerinde, Hakkari'de, Van'da görev yapıyorlar ve bu önemli bence. Üniversite yeni sorular soran ve yeni yanıtlar bulmaya çalışan, çözümleri yeniden yorumlayan kurumlar. Bu noktada hürriyet, cesaret ve adalet kavramları önem kazanıyor. Düşüncede hürriyet, soru sormada sonsuz cesaret ki bizim gibi olmayana, bizim gibi düşünmeyene farklı olana adalet ve merhamet. Bilim üretmenin temel yolu bence budur. Üniversiteleri de evrensel bilginin yeniden üretildiği merkezler olarak görüyorum" diye konuştu.

Konuşmasında menşei Türkiye olan tarihi eserlerin geri getirilmesine de değinen Bakan Günay, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan Türkiye'den yurtdışına götürülen eserleri geri almaya çalıştıklarını belirterek, "Boğazköy Sfenksi'nin hasreti bitiyor. Kasım ayında alıp Çorum'a götüreceğiz. İstanbul'da Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde padişah türbeleri var. 1800'lü yıllarda Fransızlar restore etmişler sözde. Oradaki üç türbenin kapısındaki eserlerin bir kısmı Paris'te. Taklitleri bizim müzede. Şimdi onu almaya çalışıyoruz ve çok ciddi mücadele sürdürüyoruz. Artık biz dünyanın sadece deniz kıyıları dergilerinde değil, kültür ve tarih dergilerinde yer almaya başladık" dedi.