• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir

“Tarihi Likya Yolu’nda milattan önce 8. yüzyıla kadar giden geçmişi ile mitolojinin sarışın atı Ksanthos gezginlerin ve tarih meraklılarının önemli bir uğrak noktası”

Fethiye ile Kaş arasında Kınık beldesi yakınlarında, sarp kayalıklarla çevrili Eşen Çayı havzasında kurulmuş Ksanthos şehri, Likya Birliği’ne başkentlik yapmış, Troya Savaşı’na katılmış, Suriye Krallığı ile Rodos’un egemenliğine girmiş, Bizans döneminde önemli bir psikoposluk merkezi olmuş var olduğu tarihi boyunca. Özellikle bahar ve yaz aylarında önemli sayıda ziyaretçiyi ağırlayan antik kente hakim olan sessizlik, nice tarihi olaylara evsahipliği yapan toprakların kimsesizliğini en iyi şekilde ifade ediyor kuşkusuz.
 
Ksanthos’un Gururu Heredot’un Kaleminden…
M.Ö. 545 yılında Pers İmparatoru Harpagon’un savaş ilan ettiği Xanthos’da yaşananlar, Heredot’un anlatımıyla gözlerimizin önüne geliyor:
"Pers ordusu, başında komutanları olduğu halde Xanthos Ovası'na indiği zaman, Xanthoslular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikte nam saldılar, ama yenildiler, kentlerine geri atıldılar, kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan, yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Xanthos'ta oturanların tümü de savaşarak öldüler."
Xanthoslular Pers İmparatoru Harpagon’a yenilmelerine rağmen gururlarını kaybetmemişler. Savaşın yaşandığı tarihlerde şehrin dışında bulunan az sayıdaki bölge halkı intiharla beraber tamamen yanan şehri tekrardan inşa ederek yaşama geri dönmüş. Geri dönenler kaybettikleri için şiirler yazmış, ağıtlar yakmış…
“Evlerimizi mezar yaptık, mezarlarımızı ev.
Yıkıldı evlerimiz, yağmalandı mezarlarımız.
Dağların doruğuna çıktık, toprağın altına girdik.
Suların altında kaldık, gelip buldular bizi.
Bozdular birliğimizi, alt üst ettiler bizi.
Yakıp yıktılar, yağmaladılar bizi.
Biz ki; analarımızın, kadınlarımızın ve ölülerimizin uğruna.
Biz ki; onurumuz ve özgürlüğümüz uğruna.
Toplu ölümleri yeğleyen bu toprağın insanları.
Bir ateş bıraktık.
Hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan…”
 
Sende mi Brütüs?
Bulunduğu konum sebebiyle savaşlar ve akınların uğrak noktası olan Ksanthos Roma döneminde M.Ö. 42 yılında bu kez Brütüs’ün işgaline uğrar. Brütüs Lykia Akropolü’nü yerle bir ederek Ksanthosluları kılıçtan geçirir. Ksanthoslular Brütüs'e teslim olmamak için yine topluca intihar ederler. Kucağında çocuğu ile bir kadının ateşe atladığını gören Brütüs çok üzülür ve askerlerine, Ksanthosluları kurtaranları ödüllendireceğini söylerse de çok geç kalır. Hemen bir yıl sonra ise Marcus Antoninus, Brütüs'un açtığı yaraları sarmak için Ksanthos'a elini uzatır ve şehri yeni baştan imar eder. Roma İmparatoru Vespasianus da bu şehre dostça davranır ve adına bir tak dikilir.  
Bergama Asklepion ile birlikte topraktan (kiremit) kanalizasyon sistemine sahip olan şehir unvanını da o yıllarda elinde bulunduran antik kent nice savaşlar, akınlar ve yangınlar gördü. Tıpkı Efes’te yaşandığı gibi Arapların akınlarıyla beraber Ksanthos kendi halkı tarafından terk edilmiş ve günümüze bir kültür mirası olarak kaldı.
Ksanthos yakın dönemde arkeolojik bulgu açısından1838 yılında Ch. Fellows keşfetti. Bu kişi bütün rölyefleri ve büyük mimari parçaları sökerek, Patara'ya yanaşan savaş gemisiyle Londra'ya taşıdı. Bugün British Museum'un Lykia salonunda Ksanthos’tan kaçırılan onca eser kendilerine ayrılmış özel salonda teşhir edilirken Anadolu topraklarından kaçırılan nice tarihi eser yine kendi coğrafyası dışında sergileniyor.  
1987’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Girdi
1987’de hemen yakınında bulunan Letoon dini merkeziyle birlikte UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen şehir, İngilizlerin eserleri çaldığı günlerden çok bir şey atamamış üzerinden.  Osmanlı döneminden bu yana çok değişiklik göremeyen kent bölge halkı ve bir takım defineciler tarafından adeta yağmalanmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koruma çabaları çok fayda etmese de bölgede arta kalan az sayıdaki kalıntı o dönemi yansıtmaya yetiyor.

Ksanthos savaşta mağlup olan ancak gururlarına yenilmeyen bir halkın şehri olarak ölümsüzlüğünü koruyor. Bu ölümsüzlük ne kadar şanına yaraşır biçimde korunuyor orası meçhul.
 
Ksanthos’a Nasıl Gidilir?
Fethiye-Kaş Karayolu üzerinde Fethiye’ye 46.km uzaklıktaki Kınık Beldesi sınırları içerisinde yer alan Ksanthos’a Fethiye’den düzenli olarak kalkan minibüslerle ulaşmak mümkün. Aynı zamanda Antalya’dan Kaş yönüne giden şehirlerarası otobüsler de Ksanthos girişinden geçiyor.

 

Ege Ajans -  A. Buğra Tokmakoğlu



923 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı