Atatürkçü Düşünce Derneği Karşıyaka Şubesi tarafından “Gençlik, Siyaset ve Medya” konulu panele konuşmacı olarak katılan CHP İzmir Milletvekili Arıtman, Habur'da olduğu gibi Hizbullahçıların salıverilmesinin toplum vicdanını kanattığını söyledi

Atatürkçü Düşünce Derneği Karşıyaka Şubesi tarafından “Gençlik, Siyaset ve Medya” konulu panele konuşmacı olarak katılan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman Habur görüntülerinde olduğu gibi Hizbullahçıların salıverilmesinin toplum vicdanını kanattığını belirterek “ Yapılanlar çok planlı gerçekleştirildi. İnsanları domuz bağı ile öldüren terör örgütü üyeleri serbest bırakıldı. İlk gün açıklama yaparak bu kişilerin kaçabileceğini, önlem alınması gerektiğini söyledim. Devletimizin istihbaratçılarına görev verilmedi, adeta kaçmalarına göz yumuldu. Bu yapılanlar Recep affıdır.” dedi.

            Karşıyaka Belediye Binası toplantı salonunda gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak CHP Milletvekili Canan Arıtman, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı, İzmir gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ile ADD Karşıyaka Gençlik Kolları Üyesi  Ahmet Can Kapçak katıldı.  2010 yılında üniversitelerdeki öğrenci protestoları ile polisin uyguladığı şiddet görüntülerinin hafızalarda kaldığını belirten Arıtman “ Gençleri dinlersek, anlarsak onlardan öğreneceğimiz çok şey olacaktır. İktidar, gençlerin isteklerine copla, tazyikli suyla cevap veriyor. Türkiye genç nüfusu yüksek bir ülke, ancak hükümetin gençlere yönelik bir politikası yok” dedi. Üniversiteleri susturulan bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini de belirten Canan Arıtman “ Aydınlar Silivri zindanlarına atıldı, geride kalanlara korku salındı, basın baskı altına alındı. Dünyanın çağdaş hangi ülkesinde teröristler serbest kalıyor. Recep adaleti işte budur.” diye konuştu. 

            Ahmet Can Kapçak ise konuşmasında Türk Genci olmanın özelliklerini sayarak “ Türk Genci olmak kolay değildir. Türk Genci olmak gerektiğinde Jön Türk olmak, Viyana kapılarına dayanmak, vatan işgal edilirse emperyalistlere karşı savaşa katılarak ülkeyi kurtarmaktır. Türk Genci 1980 sonrası egemen güçler tarafından en büyük hedef seçildi. Sınavlar girdabına hapsedildi. Adeta soru çözme makinesine döndürüldü. Türk Genci kültürel geçmişinden koparılmaya çalışılıyor. Televizyonlardaki programlar, diziler kültürümüzü yok etmeye yönelik hazırlanıyor. Tüm baskılara rağmen Türk Genci üzerine düşen görevi yerine getirecektir.” dedi.

            Atilla Sertel konuşmasında Silivri’de tutuklu bulunan gazetecilerin durumlarını anlatarak “ Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın ziyaretlerine gittim,  baskı altında ne zorluklarda tutulduklarını gördüm.  Gazetecilerin bedenlerini hapsederek toplumun gözünden düşmesini, ruhlarının ölmesini istiyorlar.  Yaptığımız açıklamalarda gazetecilerin özgürce yargılanmasını istedik. “ şeklinde konuştu

            Sertel daha sonra Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın gönderdiği mektupları okudu. Uğur Mumcu’nun öldürülmesi ile ülkede kurulmak istenen korku imparatorluğuna karşı direncin kırılmaması gerektiğini içeren mektuplar okunurken  salonda bulunanlar duygulu anlar yaşadı. Toplantı sonrası konuşmacılara çiçek verildi.     

Yorumlar