Cumhuriyetin 88. Yılı
Ş Osman Aras
Araştırmacı - Yazar
CUMHURİYETİMİZİN 88. YILI
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti 88 yaşında. Bugün bile, ülkemizde Cumhuriyetimizden daha yaşlı ninelerimiz ve dedelerimiz var.Örneğin; 27 Eylül 2011 günü Salihli’de vefat eden 1890-Türkistan doğumlu merhum Gaışhıkaan Teyze, Cumhuriyetimizin ablasıydı. Yüce Ulusumuzun 10 bin yıllık “Devlet ebed müddet” geleneğinde, 88 yıl uzun bir süre değildir. Çağdaş Cumhuriyetimiz, halen körpe bir fidandır. Bu nedenle, O’nu iç ve dış düşmanların husumetinden itinayla ve cesaretle korumamız gerekir.
Gazi Paşa’nın 1927 yılında Ulusumuza sunduğu Büyük Nutuk (Söylev), Yüce Ulusumuzu tarihten silmek isteyen “dahili ve harici bedhahların” gaflet, dalalet ve ihanetlerini, belgeleriyle ortaya koymaktadır. Söylev, ATATÜRK’ün Gençliğe Seslenişi (Hitabı) ile sonlanmaktadır. Orada, birinci vazifemizin; “İstiklal ve Cumhuriyeti ilelebed (sonsuza değin) muhafaza ve müdafaa etmek” olduğu vurgulanmaktadır. Bu vazifede; İstiklalin, yani bağımsızlığın Cumhuriyetten bile önde geldiğine dikkat edilmelidir. Çünkü, bağımsız olmayan bir cumhuriyet, duvardaki boş bir çerçeve gibidir. Çağdaş Cumhuriyetimizin “olmazsa olmaz” koşulu, bağımsızlıktır.
Söylev’den sonra üzerinde durmamız gereken direktifler “10.Yıl Nutkunda” yer almaktadır. ATATÜRK’ün 29 Ekim 1933 günü Ulusumuza sunduğu 10.Yıl Nutku, sıradan bir kutlama mesajı değildir. Orada, Ulusumuzun milli hedefleri belirtilmiştir. 10.Yıl Nutku, siyasal iktidarların titizlikle izleyip/uygulaması gereken, bir milli siyaset belgesidir. ATATÜRK; “Milli kültürümüzü muasır (çağdaş) medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız” cümlesiyle, Ulusumuzun milli amacını veciz bir şekilde ifade etmektedir. O’nun “doğu/batı” diye bir dayatması asla olmamıştır. Milli Kültürümüzü, çağın en ileri bilim ve teknolojileriyle geliştirip güçlendirerek, çağdaş uygarlığa önder ve örnek olmamızı önermektedir.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Ulusumuzu çağdaşlaştırmak için uygulamaya koyduğu uygarlık projesinde, gerçekleştiremediği iki özlemi vardır. Bunlardan ilki, çok partili demokratik rejim; diğeri, ağalık (feodalite) düzenini sona erdirecek olan, toprak reformudur. Devrimin milli hedeflere ulaşması için, bu ikisine duyulan ihtiyaç kaçınılmazdı. Maalesef, ATATÜRK ikisini de göremedi. 9 Eylül 1923’de kurulan Cumhuriyet Halk Fırkası’nın(CHP) ardından, 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulunca; devrim düşmanlarının istilasına uğradı. Parti yöneticileri buna kayıtsız kalarak, 1925 yılı başlarında Doğu’da patlak veren Şeyh Sait İsyanına yeşil ışık yaktılar. İsyan süratle bastırıldı. Başta Şeyh Sait olmak üzere, isyancılar hak ettikleri cezalara çarptırıldı.Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.
İlk iki girişimin başarısızlıkla sonuçlanması, ATATÜRK’ün umudunu sarsmadı.12 Ağustos 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Bu parti, CHP’nin devletçi politikasına karşı, serbest ekonomiyi savunuyordu. Başkanlığını ATATÜRK’ün yakın arkadaşlarından Fethi Bey (1881-1943) üstlenmişti. Ancak, bu parti de devrim düşmanlarının istilasına uğrayınca, Partinin Yetkili Kurulları 17 Kasım’da fesih kararı aldı. 23 Aralık 1930 günü Menemen’de patlak veren isyan, bu kararın ne kadar yerinde olduğunu kanıtlamıştır. Çok partili demokratik rejim girişimlerinden olumlu sonuç alınmaması Gazi’yi üzdü. Fakat, yılmadı. Gaflet, dalalet ve ihanetin kaynağı olan cehaleti ortadan kaldırılmak için, Prof. Dr. Afet İnan’a (1908-1985) “VATANDAŞ İÇİN MEDENİ BİLGİLER” kitabını yazdırdı. (Bu eserin büyük bölümünün bizzat ATATÜRK’ e ait olduğu, Prof.Afet İnan tarafından açıklanmıştır.) Ulusumuz,14 Mayıs 1950’deki milletvekili seçimiyle, ATATÜRK’ ün “çok partili demokratik rejim” özlemlerini gerçekleştirdi.
ÖZETLEYECEK OLURSAK;
Bugün dünyadaki 57 İslam Ülkesi’nin pek çoğu petrol, doğalgaz ve diğer kaynaklara sahip bulunmaktadır. Fakat, bilim ve teknolojide, dünya sıralamasının oldukça gerisindedirler. Ülkemizde yeterli petrol ve doğalgaz kaynakları henüz keşfedilmiş değil. Öyleyken, bütün zorluklara ve engellemelere rağmen; 200’den fazla devlet sıralamasında, dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında sayılmakta isek, bunun sırrı nedir? Bizim dinamizmimiz; demokratik, laik ve çağdaş bir devlet olmamızdan kaynaklanmaktadır. Tek kanatla değil uçabilmek, dengeli yürüyebilmek bile zordur. Milli Kültürümüzü ATATÜRK’ ün öngördüğü çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne yüceltebilmemiz için, mutlaka iki kanada ihtiyacımız var. Bunlar, Cumhuriyet ve Demokrasidir.
Atatürkçülük (Kemalizm) Ulusumuzun ÇAĞDAŞLAŞMA ideolojisidir. Çağı yakalayıp, ilerisine de geçmek için; Akıl-Mantık-Nedensellik temellerine dayanan Bilimsel Düşünce Sistemine sımsıkı sarılarak, dürüstlük ve vatanseverlikten hiç sapmaksızın, çok çalışmamız gerekmektedir… Gazi M. Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde; Çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kurmak ve şimdi de, bu kutsal emaneti müdafaa etmek için canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi ve Kahraman Gazilerimizi saygıyla selamlıyoruz. Cumhuriyetimizin 88.Yılı, Yüce Ulusumuza Kutlu Olsun !
Yorumlar -
Yorum Yaz
