Tohumdan sofraya; lezzetli ve mevsimsel beslenme

Üyelik Girişi

Facebook - Twitter

Köşe Yazıları


	Ali Ölmez
	Babama Mektup


	Erdoğan Gezer
	Telaş Yapmayın


	Nuran Türemen
	ATATÜRK, ZÜBEYDE HANIM ve KADIN HAKLARI ANITI


	Özge Özşahin
	Boşanma Davaları ve Boşanma Psikolojisi


	Savaş Ünlü
	Örnek ve Model Alınacak Bir Başkan: Hüseyin Mutlu Akpınar


	Uzm. Dr. Onur Oral
	Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesinde Kolostrumun Özel Rolü

Kategori ve Sayfalar

Namaz Vakitleri

Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat

Elal Ajans

Reklam Alanları

Faydalı Linkler

Günün Sözü

Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0

#karşıyaka Tweetleri

Site Haritası

Slow Food Hareketi " İyi, temiz ve adil " Sloganıyla Ege Üniversitesindeydi. Nedim Atilla, lezzetin bir insan hakkı olduğunu savundu

Ege üniversitesi iktisadi idari bilimler fakültesinde, İzmir Slow Food birliği lideri Gazeteci ve Gurme Nedim ATİLLA, Slow Food gönüllüsü Öğr.Gör.Arkeolog Gıda Mühendisi Ahmet Uhri ile Slow food ve Terra Madre hareketi adlı bir söyleşi düzenlendi. Etkinliğe Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de katıldı.Söyleşide slow food’un tohumdan sofraya seçicilik mevsiminde yetişen yiyeceklerle beslenmede odaklandığı ifade edildi.
Slow Food ve Terra Madre hareketinin hedeflerini ve planlama aşamasını tek tek anlatan Nedim Atilla, "Slow Food ismi, kimi zaman yanlış ya da eksik anlaşılabiliyor. Yavaş Yemek olarak, sadece Fast Food tarzı beslenmeyi protesto eden bir hareketmiş gibi algılanabiliyor. Bu yanlış değil, ama eksik... Bu hareket sadece, Fast Food zincirlerine karşı çıkmak olarak özetlenemez. Slow Food, sanıldığı gibi ağır ağır pişirilmiş bir yemeği, tadına vara vara, yavaş yavaş yemekten ibaret bir keyif anlayışı da değildir. Gelip geçici zevk odaklı bir akım olmanın çok ötesinde bir kavram, bir anlayıştır." diyerek bu hareketin felsefesinin, " İyi, temiz ve adil…" anlayışıyla çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı. Atilla sözlerine şöyle tamamladı: lezzetin bir insan hakkı olduğu düşüncesini savunduklarını ve hedeflerinde tohumdan sofraya gibi birçok programlarının olduğunu, üretimin de adaletli ve etik olması için çabalarının bulunduğunu söyleyerek, hareketlerinin ilkelerini de şöyle sıraladı:
"İyi; yerel kültürümüzün bir parçası olan taze, lezzetli ve mevsimsel beslenme tarzını benimsiyoruz. Temiz; çevreye, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen gıda üretim ve tüketimi, destekliyoruz. Adil; tüketicilerin satın alma gücünü aşmayan ve ufak ölçekli üreticiler için adil bir düzenden yanayız.”

Ardından söz alan Öğr.Gör.Arkeolog Gıda Mühendisi Ahmet Uhri ,Slow hareketinin ideolojik yeri geleceğe sürdürülebilir bir yaşam bırakmaya dayanan bir örgütlenme olduğunu, Ekonomik globalizasyonun altında yaşayan halklara destek amacını taşıdıklarını söyledi. Ayrıca biyoloji çeşitlilik ve herkes için gıda ve temiz bir çevre için mücadele ettiklerini ifade eden Uhri, “ Slow Food hareketi giderek büyüyen bir hareket. Terra Madre bu yıl ana vurgusunu anadili üzerine yapmıştı. Açılış töreninde her kıtadan kaybolmaya yüz tutmuş yerli dillerde konuşmalar yer aldı. Bio-çeşitlilik kadar çok kültürlülük de vurgulandı. Katılımcıların çeşitliliği de düşünülürse herkesin kendine göre bir Slow Food anlayışı ve bakışı var. Bu hareket zaten aynılaşmaya karşı duran bir oluşum ve felsefesi gereği çeşitliliği içeriyor. Elbette Terra Madre delegeleri içinde birbirinden çok farklı yöntemler benimseyen, çok farklı yaklaşımlar sergileyenler bulunuyor. Ancak paylaşılan tek bir ilke var: Toprak yiyeceğimizin kaynağı, varlığımızın özü ve hepimizin gideceği yer. Toprağa sahip çıkmamız gerek” diyerek sözlerini tamamladı.

(Ege Ajans)