“Kadın ve İnsan Hakları” konulu panelde uzmanlar kadınlara “bilinçli olun” çağrısı yaptı Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezinde “Kadın ve İnsan Hakları” konulu panel düzenlendi. Panele Türkiye Soroptimistler Federasyonu Başkanı Mine Kaval, İnsan Hakları Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Veli Lök, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demet Gürüz, İzmir Baro Başkanı Avukat Sema Pektaş ve CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal katıldı. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü ve Dünya Soroptimistik günü ile özdeşleşmesi bakımından önem taşıyan panel “Suskun Kalmayın” teması üzerine şekillendi. Prof. Dr. Demet Gürüz moderötörlüğünde başlayan panel, Çetin Soysal’ın genel değerlendirmesi ile devam etti.
İNSAN HAKLARINA SAYGI GÜN GEÇTİKÇE AZALIYOR
Çetin Soysal “demokrasi adına demokrasinin katlini yaşamakta olan bir ülkeyiz. İnsan hakkı sadece kötü muamele, işkenceden ibaret değil çok daha geniş bir yelpazedir” dedi. Verdiği örneklerle de konuya açıklama getiren Soysal, kot kumlama, maden işçilerinin haklarının olmadığını, insan olarak giderek değersizliştirildiğini ve bunların günümüz koşullarına uygun bir iş ortamının olmadığını belirtti.
İNSAN HAKLARINDAN EN ÇOK MAHRUM OLANLAR KADINLAR
Diğer konuşmacı olan Avukat Sema Pektaş, kadına yönelik uygulanan şiddetin insan haklarına vurulan en büyük darbe olduğunu belirterek, insan hakları kavramının içinin hala doldurulamadığına dikkat çekti. Pektaş “Kadınlar toplumun her alanında yer almaktadırlar. Bu durumun daha da gelişmesi için hem sivil toplum hem kamu hem de yerel yönetimlerin olumsuz ayrımcılığın olmadığı bir kültürün yaratılması gerekiyor” dedi.
İnsan Haklar Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Veli Lök işkence konusunu ele alarak, bu konu kapsamında hazırlanan ve 1999 da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Uluslararası İstanbul Protokolü’nden bahsetti. Prof. Dr. Lök “Hekimler işkenceye karşı çünkü biz insan sağlığını korumak ve onları yaşatmak için yemin ettik” dedi. Panel Prof. Dr. Demet Gürüz’ün “İşe önce kendimize bir selam vermekle başlamalıyız” sözüyle noktalandı.
|
