Recydia A.Ş., 2016 Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye ayağında çevre, ürün ve hizmet kategorisinde birinci oldu.

Recydia A.Ş'ye Çevre Ödülü

Recydia A.Ş., Avrupa Birliği Türkiye Bölgesel Çevre Merkezi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin ortaklaşa yürüttüğü Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye ayağında finale kalan 8 firma arasında yer aldı.

Ekim ayında Tallinn’de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nin finaline İstanbul’da gerçekleşen ‘Evsel Atık’ projesi ile katılacaklarını belirten Recydia A.Ş., Genel Müdürü Dr. Oğuz Can, “Grubumuzun 60 yıllık geçmişinde birçok başarılar var ama özellikle 2009 yılı ve sonrasında Türkiye’de ki sanayi yatırımlarında ve sürdürebilirlik yani ekoloji, enerji ve ekonomiyle bağlantılı olarak CEMENTİR Holding vizyonu ile yeni bir başlık oluşturuldu. ÇİMENTAŞ Grubu olarak sürdürebilirlik başlığı adı altında da Recydia A.Ş. şirketini kurduk. Grup şirketlerimizle Türkiye’de bir çok ilke imza attık” dedi.

Oğuz Can, Ege Bölgesi’nde bulunan ilk Entegre Özel Endüstriyel Atık Yönetimi SÜREKO  İşletmesi, ilk çöpten ve atıktan elektrik enerjisi üreten piroliz kurulumu, Atıktan Türetilmiş Yakıt tesisleri ve Türkiye’nin hatta Avrupa’nın en büyük mekanik biyolojik işlem tesisinin kurarak sürdürülebilirlik başlığı adı altında birçok çevre yatırımlarına imza attıklarını da belirtti.

Çimentaş Grubu Avrupa Birliği’nin tecrübelerini Türkiye’ye yansıtmada bir misyon üstlenmiş durumda

Türkiye’de atık yönetiminin Avrupa’ya göre geriden geldiğini söyleyen Recydia Genel Müdürü Oğuz Can, “Çimentaş Grubu çok uluslu Türk Şirketi olarak Avrupa Birliği’nin tecrübelerini Türkiye’ye yansıtmada bir misyon üstlenmiş durumda. Bu açıdan baktığımızda Recydia AŞ. İstanbul Asya yakasında bulunan Kömürcüoda yerleşkesine günde iki bin ton atık işleyen entegre bir tesis kurdu. Bu tesis Avrupa’nın en büyük geri kazanım tesisi, otomatik ayrıştırma sistemleriyle de en modern tesislerin arasında yer almakta” diyerek yatırımlarda öncü olduklarını söyledi.

Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nin kendileri açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Can, İstanbul projesinin neden finalist seçildiğini şu sözlerle ifade etti: “Kategorimizde önemli bir sorunun sürdürülebilirlik ve inovasyon çizgisindeki belirgin ve çeşitli özellikleriyle finalistler arasında yer almayı hak etti. Proje kurgusu itibariyle hem yerel doku ve bölgesel istihdam, hem de Türkiye’nin ulusal politikalarıyla uyumlaştırma açısından ve projenin kendi içerisindeki yenilikçi yönleri ve Ür-Ge  (ürün ve verim geliştirmeleri ile beraber) Jüri’nin dikkatini çekmeyi başardık.”

Aday firmalar arasında Uluslararası ve yerel önemli firmaların bulunduğuna dikkat çeken Dr. Can, “Avrupa Birliği çevre ödüllerinde kamu, akademisyen ve sivil toplum örgütlerinin son derece seçkin, son derece yetkin kişilerinden seçilmiş jüri son derece sıkı bir elemeden geçirdiğini, sürdürebilirliğe olan katkısı en başta yani ekonomiye olan katkınız, çevreye olan katkınız, enerjiyle olan bağlantınız ve burada yeni olarak ortaya ne koyuyorsunuz? tekrarlanabilirliği, Türkiye ve Avrupa için önemini sorgulamıştır. Türkiye henüz daha depolama ve bu atıklardan da çöp gazından enerji aşamasına adımını atarken, bizler Çimentaş Grup olarak Türkiye’de aslında üçüncü veya dördüncü basamak olan  entegre maddesel ve enerji geri kazanım yatırımını gerçekleştirmiş olduk. Konsept tasarımından, teknolojilerin seçimine, proses geliştirilmesi ve ikamesinden, Operasyonel mükemmeliyetçilik çalışmalarımıza,  sektörel gelişime dair paylaşımlarla yatayda ve dikeyde tecrübe paylaşımı ve gelişim odağı olmamıza dair önemli kazanımlara vesile olduk. ” diyerek projenin önemini vurguladı. “Sıkı kriterlerin olduğu elemelerden finalist olarak çıktığımızı duyduğumuzda çok mutlu olduk. Çünkü biz Türkiye’ye bakan tarafında güzel şeyler yaptığımızı biliyoruz” diyen Can, görüşlerine “Bu çaba; bu noktaya, başta  hissedarımız  Çementir Holdingin vizyonu ve desteği, çok uluslu ve multidisipliner katkıları, Çimentaş grubumuzun desteği olmadan gelemezdi. Ayrıca, vizyonu ve liderliği ile İstanbul’u örnek bir Avrupa metropolüne dönüştüren İstanbul Büyükşehir belediye başkanı sayın Kadir Topbaş ve öncü yönetim takımına, Türkiye’nin Çevre Yönetiminde etkin, paylaşımcı ve yönlendirici Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.” şeklinde ekledi.

Projemiz ile İstanbul Asya yakasının %30’una hitap ediyoruz. Yaklaşık iki milyonluk bir nüfusun atığını geri kazanıyoruz.

Atık yönetim hiyerarşisinde İstanbul’da düzenlenen proje ile Asya yakasının % 30’una hitap ettiklerini de belirten Can, İstanbul’daki atıkların düzenli depolamada çöp sahasında gömülmesinden ziyade atıkların içerisinde bulunan geri dönüşüm maddelerinin ekonomiye tekrar kazandırılmasını sağladıklarını açıkladı.

 diyerek  finalist olmaktan ve Ankara TOBB Kabul salonunda Çevre ve Şehircilik bakanı Sayın Özhaseki’nin elinden birincilik ödülünü de almaktan duydukları gururu anlattı. Can, bu ödülün önemi ile birlikte, atık yönetimi sektöründe ciddi ölçekte finansman problemi olduğuna dikkati çekti. Atığını değere dönüştüren şehirlerin sürdürülebilirlik çabasında öne çıkabileceğini, atığını değerlendiremeyen ve sadece gömen yönetimlerin artık atık yönetimi liginde çok geride kaldığını ifade etti. Dr. Can Avrupa Birliği Çevre Ödülünü alırken;  Türkiye’nin Çevre ve Atık yönetiminde finansal model probleminin giderilmesi ile özgün ve innovatif bir çok projenin döngüsel ekonomide yer alabileceğine gönülden inanıyor bu ödülü, tüm çalışanlarımız ve sektörümüz adına alıyoruz dedi. 

Yorumlar