İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2. dönemin ilk yılını değerlendirdi İkinci dönemin ilk yılını bir basın toplantısı ile değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Benim kavga etmek, uyumak gibi lüksüm yok. 24 saat çalışıp kent insanına layık olmak zorundayım. Vatandaş bize, kentlinin faydası neyse onu yapmak için görev verdi. Enerjimizi tartışmaya harcayalım diye değil! İzmir’in yararı için, konuşulması gereken pek çok şeyi konuşmuyorum” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 29 Mart yerel seçimlerinin birinci yıldönümünde, gerçekleştirdikleri proje ve yatırımlarla ilgili değerlendirme toplantısı yaptı. Aliağa- Menderes hattı üzerindeki Karşıyaka Tüneli içinde yer alan Nergis İstasyonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Kocaoğlu, “Benim görevim projeler gerçekleştirmek ve kente hizmet etmektir. Bize bunun için görev verildi. Onun için benim uyuma ya da iş yapmama lüksüm yok. Bütün enerjimi de bunun için kullanıyorum” diye konuştu.
80 km. uzunluğundaki Aliağa-Menderes raylı sistem hattının, Türkiye’nin en büyük projelerinden olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bu projenin birçok özelliği ve ilki var. Bunlardan bir tanesi, TCDD gibi 150 yılı aşkın süredir çalışan Türkiye’nin dev kuruluşlarından biriyle bir yerel yönetimin ilk defa ortak olmasıdır. İlk olduğu için de, çocukluk hastalıkları yaşadığımız anlar oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bey’e, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve imza attığımız dönemdeki Talat Aydın’a büyük katkıları için teşekkür ediyorum” dedi.
“Aliağa-Menderes için 535 milyon lira harcadık”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şöyle devam etti:
“Esas olarak TCDD’nin bu projeye verdiği ve parayla kıyaslanamayacak bedel, kenti Kuzey’den Güney’e kesen ortalama 30 metre genişliğinde bir kara parçasıdır. Esas servet bu hattın toprağıdır. Aliağa- Menderes hattı için bizim harcadığımız para ise yaklaşık 535 milyon liradır. Sadece içinde bulunduğumuz bu tünelin maliyeti 88 milyon liradır. Tüm bu harcamaları tamamen kendi kaynaklarımızla karşıladık, borçlandıysak da riskini kendimiz üstlendik ve ödedik.”
Projenin şu anki durumu hakkında bilgi veren Başkan Kocaoğlu, “Kuzey’de kataner tellerinin TCDD tarafından temini var. Onlar da canla başla uğraşıyorlar. İhale sürecinden ve teslim edildikten sonra maksimum 3 ay içinde katener telleri döşenecek. Nisan ayı sonunda Güney’de gelen ilk çekerler deneme seferlerine başlayabilecek. Kuzey’de de Haziran ayı sonunda çekerlerle yine deneme seferlerine başlayabileceğiz. Güney’de hemen hemen bütün sorunlar halledildi. Bizim birçok itiraz ve iptallerden sonra ulaştığımız Çiğli deponi alanı ve Cumaovası’ndaki haberleşme sinyalizasyon ihaleleri de nihayet sonuçlandı, yer teslimi yapıldı. O da bittikten sonra, Büyükşehir Belediyesi cephesinden raylı sistemin çalışmasıyla ilgili bir problemimiz kalmıyor” dedi. Başkan Kocaoğlu, gelen ilk çekerlerin de Ankara- Eskişehir hızlı tren hattında denendiğini sözlerine ekledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tramvay projesini de TCDD ve İZBAN ile ortak yapma eğiliminin olduğu bilgisini vererek, “Güçlerimizi birleştirmek konusunda hiçbir sakınca yok. Bunlar ciddi maliyetli işler. Ve biz ortak projelerden sağlıklı işler çıkacağına inanıyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, son bir yıllık dönem içinde raylı sistem projeleri için toplam 129 milyon TL.’lik harcama gerçekleştirdiğini belirten Başkan Kocaoğlu, Üçyol – Üçkuyular metro projelerinde Kamu İhale Kurulu (KİK) itirazları ve yargı süreci nedeniyle yaklaşık 4- 4.5 aylık bir gecikme yaşanmasının beklendiğini vurguladı.
Çamurdan enerji
İZSU’nun 2009 yılında toplam 127 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yapılması planlanan Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi’nin 30 milyon EURO’ya mal olacağını söyledi. Arıtma tesislerinden çıkan toplam 800 ton çamuru 6 kat azaltacak ve yüzde 90 oranında kurutarak tarım alanlarında kullanılır hale getirecek dev tesis için uluslararası ihaleye çıkılması konusunda hazırlıkların tamamlandığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Bu tesis, Büyük Kanal Projesi’nin olmazsa olmazı. Ama o dönem olanaksızlıklar nedeniyle kalmış” dedi. Başkan Kocaoğlu, çürütülen çamurdan metan gazının elde edileceğini ve çürütülen çamurun sağlıklı şartlarda bu enerjiyle kurutulacağını söyledi.
Harmandalı çöp döküm alanının düzensiz planlamadan dolayı kent içinde kaldığını ve ömrünü tamamladığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Bir an önce alanın kapatılması, çöplerden sadece elektrik üretilmesi gerekiyor. Bunun için çalışmalar sürüyor. Ayrıca Çevre ve Orman Bakanıyla yaptığımız görüşmeler çerçevesinde, ülkemiz için uygun olan çöp bertaraf sisteminin teknolojinin tüm olanaklarının kullandırılmasından sonra kalan kısmının depolanarak metan gazı üretip elektrik elde edilmesinin uygun göründüğünü farkettik. Orman Bakanlığı ile belirlediğimiz 1800 dönüm alanda ÇED çalışmaları sürüyor. Hepsi tamamlanınca, Harmandalı Çöp Deponi alanı kaldırılıp metan gazı çıkarıldıktan sonra ağaçlandırılacaktır. Orası mesire alanı- kent ormanı olacaktır” diye konuştu.
Başkan Kocaoğlu, yeni çöp depolama ve yakma alanı için iki alternatif üzerinde çalıştıkları bilgisini de verdi.
Çifte standarta hayır!
Borç ödemeleri konusunda adalet istediklerini belirten Başkan Kocaoğlu, 2009 yılında toplam 151 milyon TL, Ocak 2010’da 22 milyon TL olmak üzere 13 ayda toplam 173 milyon TL Hazine borcu ödediklerini söyledi. İzmir’in, Hazine’ye vadesi geçmiş tek kuruş borcu bulunmadığını belirten Başkan Kocaoğlu, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nın farklı yorumlamasından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden 63 milyon lira fazla para kesildiğini, dava açtıklarını ama kazanmalarına rağmen kendilerine “zaman aşımı” iddiasıyla ödeme yapılmadığını belirtti.
Hazine’nin borçları kesmesinin normal olduğunu ama uygulamada “çifte standartlar” bulunduğunu savunan Başkan Kocaoğlu, “Hazine ‘niye borçlarımızı kesiyor’ demiyoruz. Öyle bir hakkımız yok. Ama borç kesilmeyecekse, herkesten kesilmesin ya da oranlar eşit uygulansın. Eşit davranmaktan, adil olmaktan daha güçlü bir şey yoktur” diye konuştu.
2 yılda İzmir şahlanır
Planlama konusunda Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının yasalara uygun davrandığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Planlama, isteyenin istediği yerde istediğini yapması demek değildir. Yoksa hem kendinizi hem de koca bir kenti uçurumdan aşağıya atarsınız” dedi.
İzmir’in yatırımcı çekmesi için İnciraltı, Yeni Kent Merkezi ve Yarımada’nın mutlaka planlanması ve teşvik alması gerektiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Bu 3 yer İzmir’in olmazsa olmazıdır” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kente ne yatırım yaparsak yapalım, kentin ayağa kalkması için sadece belediyenin yatırım yapması yeterli değildir. Yarımada, İnciraltı ve Yeni Kent Merkezi’nin planlanması şarttır. Ya bunları akıl akıla verip kanaat önderleriyle birlikte planlanmasını, kullanılmasını, yatırım yapılmasını planlayacağız. Ya da biz bize konuşup biz bize yolumuza devam edeceğiz. Özellikle İnciraltı ve Yarımada için ciddi teşvik verilmelidir. Antalya turizm bölgesi seçildiğinde, yüzde 100’e varan teşvikler vardı. Oysa 2008’de İzmir 18 milyar lira merkezi hükümete vergi vermişken, karşılığında memur maaşları da dahil sadece 5 milyar aldı. Bu yıllardır böyle… İzmir’in 1 senede verdiği para 2 senede alınsa, kentin problemi kalmaz. Ne Yarımada, ne Yeni Kent Merkezi, hiçbir sorunu kalmaz. 20 milyar liradan bahsediyoruz. Bu kent akabinde hükümete misli misli kaynak aktarmaya başlar. Bu kent, Fuat Keyman hocanın dediği gibi ‘mazereti olmayan kenttir’. Sadece sırtına vurulması, bu kentten alınanın 2 yıl içinde ödünç olarak geri verilmesi gerekmektedir. O zaman moraller de düzelecek ve İzmir şahlanacaktır. Buna inanıyorum.”
“Enerjimizi tartışmaya harcamayalım”
Başkan Kocaoğlu, İzmir’deki yerel bir siyasetçinin sözleri üzerine de şu açıklamayı yaptı:
“Polemik istiyorlarsa, polemik benim tarzım değil! Beni TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı ile çelişkiye düşürmek istiyorlarsa, ben düşmem. Diğerlerinin de düşeceğini sanmıyorum. Büyükşehir Belediyesi’ni vuracağım diye İzmirliler’e vurulmaz. Belediye’ye vurmak için İzmir’in altı oyulmaz. Belli makamlar belli özverileri gerektirir. Ben de İzmir’in yararı için, konuşmam gereken çoğu şeyi konuşmuyorum. Bu yüzden beni pısırıklıkla suçlayanlar olabilir. Ama sabah kalktığımızda, bu kentin yararı neyse, kentlinin faydası neyse onu yapmak zorundayız. Vatandaş bize onun için görev verdi. Enerjimizi tartışmaya harcayalım diye vermedi. Benim görevim, bir projeyi daha bir an önce gerçekleştirmektir. Görevim kente hizmet etmektir. Ve o görevi yapmaya azami gayret gösteriyoruz. Bu kentli beni, Rahmetli Başkanımızdan sonra geldiğim koltuğa yüzde 56 oyla yeniden seçti. Dolayısıyla benim kavga etmek, uyumak gibi lüksüm yok. 24 saat çalışıp kent insanına layık olmak zorundayım. Benim tek görevim budur.”
Yavaş Şehir’e Büyükşehir desteği
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 250 bin liralık fon desteği sağlayacağı Seferihisar’a İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gereken destekleri verdiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Turizm Bakanlığı’nın ayırdığı fonu hatırlatıp ‘Ankara Seferihisar’ı duydu, Büyükşehir Başkanı duymadı, desteklemiyor’ türünden eleştirilerle siyaset yapmak isteyenlere diyorum ki, çevreden alt yapıya kadar Seferihisar’a her türlü desteği veriyoruz. Bayındır dahil, en küçük ilçemize geçtiğimiz 5 yılda yaptığımız yatırım, minimum 20 milyon liradır. Sadece bir Yenifoça’nın arıtması, şebekesi 30 milyon lira tutuyor. Siz bunları yapmadan ne koşabilir, ne yavaş gidebilir, ne de yavaş şehir yapabilirsiniz” diye konuştu.
|
