• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir

EÜ Jeotermal Kongresi’nde, potansiyeli yüksek olan bu enerji türünün kullanımın yaygınlaştırılması gerektiği vurgulandı

 Ege Üniversitesi(EÜ) ve Seferihisar Belediyesi tarafından düzenlenen Jeotermal Kongresi’nde, jeotermal enerjinin geleceğine ilişkin konular masaya yatırıldı. Kongre Başkanlığını EÜ Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem üstlendi. Seferihisar’da bulunan Angora Beach Resort’ta gerçekleşen etkinliğe alanında uzman çok sayıda profesörün yanı sıra Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve Yeni Pazar Belediye Başkanı Yüsran Erden katıldı.


“BİLGİ EKSİĞİ VAR”

Ülkemizdeki jeotermal kullanımını “Dünyada ve Türkiye’de Jeotermal Enerji” bildirisi ile değerlendiren Prof. Dr. Abdurrahman Satman “Jeotermal konusunda kulaktan dolma bilgilere itibar edilmemeli. Bir yer hakkında söylenti oluyor ve bu söylentiye göre çalışma yapılıyor bu yanlış. Ülkemizdeki bir diğer sorun ise aynı sahada birden fazla işletmenin görev yapması, bu şuna benzer altta bir tane kalp var yukarıda iki tane vücut var bu kalp hangisine kan gönderecek nasıl anlaşacaklar? Denetim eksikliği var ve denetleyenlerde de bilgi eksikliği var” diye ifade etti.

“İNSAN YERKÜRENİN BİR ÜRÜNÜ”

“Jeotermal Enerji ve İnsan Sağlığı” bildirisiyle insanların geçmişten günümüze jeotermalle olan ilişkisini değerlendiren Prof. Dr. Nergis Erdoğan; “Jeotermal ve insan ilişkisi eskiye dayanıyor, geçmişte sıcak yeraltı sularına tapınan insanlar mevcuttu. Anadolu Roma kültüründe toplu yıkanmayı ifade eden birçok sözcük var. Salgın hastalıkların önlenmesi tıbbın gelişmesine değil çevrenin iyileşmesine bağlıdır. İnsanlar kaplıcalara gittikleri senelerde daha az hastalık yaşıyorlar, su içi egzersizin sayısız faydası vardır. Kaplıcaya gidilmeden önce sağlık kontrolünden geçirilmeli ve kaplıcalardaki su ısısı belli bir seviyede tutulmalı(38-42 °C) maalesef bazı kaplıcalar suyun sıcaklığını bundan yüksek tutuyor” dedi.

JEOTEMAL ENERJİ VE SERALAR

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Günerhan “Seraların Jeotermal Enerji ile Isıtılması” bildirisi ile Jeotermal kullanımın bir diğer alanına işaret etti. Yrd. Doç. Dr. Günerhan; “Seralarda sebze ve çiçek yetiştiriciliği kapsamında jeotermal enerjiden yararlanma olanakları mevcuttur. Ekonomik boyutunu değerlendirecek olursak Jeotermal enerjili ısıtılma sistemlerinin ticari olabilirliği, anapara yatırım maliyetleri işletme maliyetleri, ürüne göre uygun pazar ve ürünün değerine göre değişen enerji maliyetleri gibi birçok etmene bağlıdır. Genellikle, kısa kullanım süreçleri için jeotermal enerjinin kullanımı ekonomik değildir. Yılın uzun bir sürecinde uygun ısıl güç kullanıldığında ekonomiklik sağlanabilmektedir” diye ifade etti.

“TEMEL İHTİYAÇLAR SABİT DEĞİL”

“Dünya Sürdürülebilir Enerji Trendleri Ve Politikaları” bildirisi ile kaynaklarımızla ihtiyaçlarımız arasındaki bağa dikkat çeken Onur Taş; “Temel ihtiyaçlar zamanla değişiyor örneğin eskiden bir otomobil temel ihtiyaç değildi ama günümüzde onu kullanmaya mecburuz. Kaynaklarımız sınırlı, sonsuz değil bizim yapmamız gereken bunu doğru kullanmak öncelikli alanlara harcamak. Sanayileşme sürecinde karbon emisyonları hiç olmadığı kadar yükselmiş durumda bu seviyenin bu şekilde devam etmesi artık mümkün değil.” şeklinde konuştu.

BİREYSEL JEOTERMAL KULLANIMI

“Jeotermal Enerji Uygulamaları ve Teknolojileri” bildirisiyle elektrikle jeotermal ilişkisini inceleyen Dr. Nurdan Yıldırım Özcan; “Jeotermal enerjinin kullanımı oldukça eskiye dayanıyor fakat jeotermalle elektrik üretiminin sadece 100 yıllık bir geçmişi var. Larderello jeotermalle elektrik üretimi konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdi II. Dünya Savaşı’nda çalıştığı yerler bombalansa da yılmadı ve araştırmaya çalışmaya devam etti. Ülke ve dünyamızın durumu değerlendirilmeli küresel ısınma jeotermal kullanımı ile engellenebilir. Balık üretiminde de jeotermal enerji kullanılıyor, evlerin ısıtılmasında da bu enerjiyi değerlendirmek mümkün. Dünyada jeotermali en etkin kullanan ülke ise İzlanda’dır” diye ifade etti.

“ÇİFTÇİ ZOR DURUMDA”

Teknik değerlendirme yapmaktan kaçınıp konunun felsefesine değineceğini belirten ve “Turizme Dayalı Kalkınma Modeli İçinde Jeotermalin Yeri” bildirisini sunan Yeni Pazar Belediye Başkanı Yüsran Erden “Eskiden seçim dönemlerinde çiftçi rahat ederdi, dört beş yılda bir iki kez nefes alırdı artık o da yok, çiftçi toprağı ekerken tereddütte kalıyor. Jeotermal enerji dünyayı değiştirme iddiasında. Jeotermal sadece ülkemizin değil bütün dünyanın yaşam standardını arttıracak, jeotermal çevreye duyarlı ve küresel ısınmaya karşı bir hizmet, doğal kaynaklar bizlere dedelerimizin mirası değil torunlarımızın emanetidir” dedi.


“ÇALIŞMALAR BÖLGENİN İHTİYACINI KARŞILAMALI”

Jeotermal A.Ş adına konuşan ve “Seferihisar’ın Geleceği Jeotermal” sunumu ile yaptıkları çalışmaları değerlendiren Tolga Sayık; “Yaptığımız işlerde değerli hocalarımızın danışmanlıklarının ve yerel yönetimlerinin desteklemesinin büyük katkısı var. Çalışmalar sürdürülebilir ve bölgenin ihtiyaçlarını karşılayıcı olmalı. Üçüncü yılımızda bürokratik engellerle karşılaşsak da çalışmalarımızda hız kesmedik. Jeotermal enerji Seferihisar’ın geleceğidir” şeklinde konuştu.


“KAPLICALAR SADECE HASTA ve YAŞLILAR İÇİN DEĞİL”

“Jeotermal Enerjinin Sağlık Turizmi Amaçlı Kullanımı” sunumuyla Kaplıcalar konusunda bilgilerini paylaşan Balçova Termal Genel Müdürü Turabi Çelebi; “Her kaplıcanın en iyi kaplıca suyuna sahip olduğuna dair iddiası vardır. İstanbul Üniversitesi’nin yaptığı çalışmalara göre tahmini olarak bir yılda yedi milyon insanımız kaplıcalara gidiyor, tebdili mekanda ferahlık vardır diye düşünüp kaplıcaya giden vatandaşlarımız da var. Kaplıcalara sadece hasta ve yaşlılar gider diye hatalı bir inanış söz konusu, Türkiye dışında bu konu çoktan aşılmış. Kaplıcanın konsepti üzerinde çok iyi çalışılmalı yeşil alan oranı iç ve dış mekanın tasarımı hatta kullanılacak müzikler dahi çok iyi seçilmeli. Üniversitelerimizde kaplıca konusunda ihtisas yapılmasını sağlayacak bölümlerin açılması gerekli” dedi.

“SAĞLIK SEKTÖRÜNDE ÇIKAR HESAPLARI OLMAMALI”

Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya jeotermalin kullanımının önündeki engellerin olduğunu söyleyerek; “Bir ülkede sağlık politikalarını ilaç şirketleri belirlerse kaplıca sağlık turizmi gelişmez. Doğal tedavilerle ilaç tüketimi azalıyor insanlar daha sağlıklı oluyor bu da ilaç şirketlerinin işine gelmiyor. Dev tröstler ilaçsız tedaviyi kaplıca tedavisini istemiyor böyle giderse ülkemizde sıcak sular akmaya devam edecek biz yine günde iki üç çeşit ilaç tüketeceğiz. 100-150 yıllık kaplıca geleneği olan ülkede sağlık turizmi niye gelişmiyor oysa sağlık turizmi ülkeye önemli kazanç getirebilir. Kişi bir yeri sağlık turizmi amacı ile ziyaret etmişse ve orası kişiye faydalı olduysa oraya sürekli gelir, sahil turizminde ise bu böyle değildir ziyaretçi yeri beğense dahi seneye başka bir yere gidebilir ” diye belirtti.

SESİMİZİ DAHA YÜKSEK ÇIKARMALIYIZ

Değerlendirme paneli Prof. Dr. Ümit Erdem, Tunç Soyer, Prof. Dr. Hans Guenter Barth, Sinan Arslan, Prof. Dr. Fazıl Apaydın’ın konuşmaları ile gerçekleşti, değerlendirme panelinden çıkan sonuç ise “Çalışmaların daha geniş kitlelere duyurulması için doğruları daha yüksek sesle ifade edilmesinin gerekliliği” oldu.

Tüm konuşmaları dinlediğini ve bir özet hazırladığını belirten Prof. Dr. Hans Guenter Barth “Çevresel problemler bizi yenilenebilir enerji kaynaklarını araştırmaya yönlendiriyor. Güneş, rüzgar, biyokütle, biyodizel sürdürülebilir enerji kaynaklarıdır. Hızlı ekonomik büyüme enerji ihtiyacını arttırmaktadır.” diye ifade eti

Dışa bağımlılığın bir ülke için kötü olduğunu belirten Sinan Arslan; “Sürekli tüketiyoruz üretim yapmıyoruz, enerji üretebilmek için doğaya müdahale etmek durumundasınız, doğaya müdahale edince de doğanın tepki vermesi doğaldır. Bizim yapmamız gereken bu tepkiyi en aza indirmek olmalıdır.” şeklinde konuştu.

Bir hekim ve vatandaş gözü ile konuyu değerlendiren Prof. Dr. Fazıl Apaydın; “Enerjinin doğru kullanımında herkesin üstüne düşeni yapmasının gerekli. Önce kendimizden başlamalıyız eve geldiğimizde ışıklar açıksa kendimizi sorgulamalıyız.” diye konuştu.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer jeotermalle ilgili görüşlerini paylaşarak “Jeotermali ekonomik açıdan değerlendirdim ve konut ısıtmada kullanılamayacağını düşünüyorum. Konut ancak kaynağa yakınsa düşünülebilir uzaksa maliyet oldukça artıyor termal turizm ve seracılık alanında konunun üzerine gidilmeli bu alanlarda başarılı olunacağına inanıyorum. Jeotermal ülke vatandaşlarının söz hakkı yok sesimizi duyurmalıyız, çabalarımız sürecek. Logomuzda salyangoz var salyangoz kabuğunun içinde kendini muhafaza ediyor tıpkı bizde onun gibi değerlerimizi kültürümüzü saklıyoruz ve salyangoz gibi iz bırakıyoruz” dedi.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Ümit Erdem ise kapanış konuşmasında “biz ses vermeye hazırız, en önemli kavram sürdürülebilir ahlaktır” diyerek etkinliği sonlandırdı.

(Ege Ajans)



547 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı