Zaman Tünelinden çığlıklar

Üyelik Girişi

Facebook - Twitter

Köşe Yazıları


	Ali Ölmez
	Babama Mektup


	Erdoğan Gezer
	Telaş Yapmayın


	Nuran Türemen
	ATATÜRK, ZÜBEYDE HANIM ve KADIN HAKLARI ANITI


	Özge Özşahin
	Boşanma Davaları ve Boşanma Psikolojisi


	Savaş Ünlü
	Örnek ve Model Alınacak Bir Başkan: Hüseyin Mutlu Akpınar


	Uzm. Dr. Onur Oral
	Bağışıklık Sisteminin Güçlendirilmesinde Kolostrumun Özel Rolü

Kategori ve Sayfalar

Namaz Vakitleri

Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat

Elal Ajans

Reklam Alanları

Faydalı Linkler

Günün Sözü

Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0

#karşıyaka Tweetleri

Site Haritası

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde insanlık adına kara gün olan 18 Mayıs 1944’te Kırım Türklerine yapılan soykırımı andı.

Katliamın boyutları anlatılırken dinleyiciler göz yaşlarına hakim olamadı.

Bu acı günde yaşananlara ‘Zaman Tünelinden Çığlıklar’ eseri ile ışık tutan Yazar Murat Soysal konuşma yaptı. Türk Dünyası üzerine araştırmalar yapan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Temizkan ise bir tarihçi gözü ile bu acı olayı değerlendirdi. Konak eski Kaymakamı Ali Muhsin Nakipoğlu etkinliği izleyenler arasındaydı.

KARA GÜN 18 MAYIS 1994’TE NELER OLDU?
18 Mayıs 1994 Günü özel olarak Kırım’a sevk edilen silahlı NKVD birlikleri Kırım’ın istisnasız bütün köy ve kasabalarında aynı anda halkı gece yarısı yataklarından kaldırdılar. Hazırlanmaları için 15 dakika müsaade verilmişti. Bunun için pek çoğu kurşuna dizilmeye götürüldüğünü sanmıştı ama yaşadıkları kurşuna dizilmekten de beterdi. İstif halinde yük vagonlarına bindirildiler Öyle ki bu vagonlar seyyar bir zehirli gaz odasından farksızdı. Hava almak için yeterli penceresi olmadığı gibi vagonlarda çömelmek dahi imkânsızdı. Ancak sımsıkı ayakta durulabiliyorlardı. Çoğu ailenin fertleri başka başka vagonlara sıkıştırılmıştı. Ölüm ihtiyarlar çocuklar ve zayıflar arasında kol gezdi. Susuzluktan, açlıktan, ölenler oldu. Ölenlerin kokmaya başlayan cesetlerinin yanında geçen uzun seyahat saatlerinden sonra vagonlarda biriken ölüler nadiren su ve ekmeğin verildiği kısa molalarda dışarı atıldı. Dünya basınında ve tarih kitaplarında yer alan istatistiklere göre yük vagonlarına yüklenerek sürülen insan sayısı 423bin100 kişi, anne ve babalarından ayrılarak sürülen çocuk sayısı 200.000 çocuk, sürülen kadın ve çocuk sayısı oranı yüzde 89.5.
DERNEK BAŞKANI ERDİM BORAY ŞİİR OKUDU
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Erdim Boray günün anlam ve önemini belirten kısa bir konuşma yaptı ve başarılı ve kapsamlı araştırmalarından dolayı Murat Soysal’ı tebrik ederek, konuşmasını Halil Naci Akseke’nin Kırımlılara yapılan zulmü anlatan bir şiiri ile bitirdi.

‘Zaman Tünelinden Çığlıklar’ kitabının yazarı Murat Soysal; “Sosyalisttim hala sosyalistim ama Stalin’in yaptıklarını savunmuyorum. İnsanlarla bu konu hakkında konuşurken kitabımı okumadıklarını anlıyorum, keşke kitabı okusalardı da kitabın üzerinden konuşabilseydik umarım bundan sonra kitap okunur ve bunun üzerinden tartışırız” diye ifade etti.

“DİLİ KAYBEDERSEN HER ŞEYİ KAYBEDERSİN”

Dilin önemini ve değerini vurgulayan Doç. Dr. Abdullah Temizkan; “Bir toplum var olmak istiyorsa, geleceğe kalma umudu varsa diline sahip çıkmalı, dili kaybedersen her şeyi kaybedersin. Stalin döneminde çeşitli propaganda ve çalışmalar ile ‘hatasız Stalin’ ‘lider Stalin’ imajı yaratıldı hatta insanlar sürgün edilmek için yük vagonlarına konulduklarına dahi ‘yoldaş Stalin böyle bir şey yapamaz’ dediler o durumda dahi hala Stalin için Yoldaş sıfatını kullanıyorlardı. Bu vagonlar bilerek seçilmiştir ve bir planın ürünüdür Rus Devleti’nin koltuklu yataklı vagonu mu yoktu? Stalin kafasındaki plan için yeri geldiğinde çark edip tam tersi politika izleyebilen biriydi. Eğitimi tamamen propaganda için kullanılıyor yapılan çeşitli ritüellerle Türk Kültürü ile dalga geçiliyordu, bu eğitim yazın da bitmiyordu ‘eğitim’ yaz kamplarında devam ediyordu. İnsanları ‘homosovyetleştirmek’ için çalıştılar.” dedi.;

“MASUM İNSANLAR ÖLDÜRÜLDÜ”
Masum insanların iki ideoloji arasında savaştırılarak öldürüldüğünü anlatan Doç. Dr. Abdullah Temizkan “Kırımlılar çeşitli politik oyunlarla bir birine kırdırıldı olan Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız arasında kalan masum insanlara oldu. Bu sürgüne dünyanın tepkisi merak ediliyor, bu sürgünden Rusya içindeki insanlar dahi olaydan 2 yıl sonra haberdar oldu! Materyalist sistem insanların duygularını önemsemiyordu, ideolojiniz ne olursa olsun insanların duygularını önemseyin, insanların duyguları vardır ve duygularıyla da hareket ederler, bu göz ardı edilmemeli.” diye ifade etti.
“KENDİ KENDİMİZE PROPAGANDA YAPMAMALIYIZ”
Türk Dünyası’nın sessiz kalmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Abdullah Temizkan “Türk Dünyası Kırım Davası’na ilgisiz kalmamalı yardım etmeli, Türk Dünyası denen bir şey varsa bu sözde kalmamalı bir olunmalı aksi takdirde bu içi boş bir kavram olur. Kendi kendimize propaganda yapmaktan vazgeçmeliyiz, düşüncelerimizi dünyaya anlatmalıyız bunu sanatla tiyatro oyunları ile romanlarla filmlerle yapabiliriz.”

Konuşmaların ardından Murat Soysal ‘Zaman Tünelinden Çığlıklar’ ve Gıda Mühendisi Fatma Betül Batur ‘Tatarlarda Mutfak Kültürü’ isimli kitaplarını imzaladılar.

(Ege Ajans)