Karşıyaka Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nce düzenlenen etkinliğe ilçede öğrenim gören ilköğretim öğrencileri katıldı. Ziya Gökalp Kültür Merkezi’ndeki konferansta 2 sanatçı kız kardeş öğrencilere önemli bilgiler verdi. Bugüne dek pek çok ortak resim sergisi açan Hatice Uğurcan ve Bahar Balköse kardeşler bu kez ortak bir konferans gerçekleştirdi. Hatice Uğurcan sanatın özgür birey-ulus-toplum olma sürecinde çok önemli bir kültürel unsur olduğunu, Atatürk’ün bu bilinçle cumhuriyetin kültür sanat politikasını oluşturduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:“Sanatın olmadığı yerde bir eksiklik vardır. Onun yerini şiddet ve kötü alışkanlıklar gibi olumsuz şeyler doldurabilir. Ayrıca bir ulusun bir toplumun sanatı yozlaşırsa; o ulus o toplum kültürel yönden de yozlaşır ve başka kültürlerin egemenliğine girer ve kendi düşünsel, sanatsal, kültürel kimliğini kaybeder. Maalesef bugün ülkemizde bu konuya yeteri kadar önem verilmiyor. Oysa Atatürk daha kurtuluş savaşı devam ederken bu gerçeği görmüş ve gereğini yerine getirmiştir. Atatürk kurtuluş savaşının ardından şu tespitte bulunmuştur: ‘Kurtuluş Savaşımız bitti. O savaşı kazandık. Ama şimdi yeni bir savaş başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır. O da okumakla ve kitapla olur. Cephanenin yerini kitaplar alsın.’ Atatürk bu tespitten yola çıkarak güzel sanatlar akademilerini kurmuş, halk evlerini açmıştır. Halk evlerinde sanat ve kültür kitleselleşmiştir. İlk Türk operası olan ‘Özsoy’ operası Atatürk’ün sağlığında yazılmış ve sahnelenmiştir. Günümüz Türk resminin kurucuları olan ilk Türk ressamları Atatürk tarafından yurt dışında eğitim almaya gönderilmiştir. Bu ressamlar çağdaş resim sanatını öğrenmişler ve cumhuriyet Türkiye’sindeki ilk uygulayıcıları olmuşlardır.”Kardeşinin ardından söz alan Bahar Balköse ise Atatürk ve evrensel-ulusal barışta sanatın katkısına değinerek şöyle konuştu:“Biz, 2 kız kardeş, yıllardır ortak sergi açıyoruz. Amacımız günümüzde kaybolan bazı insani değerleri yeniden hatırlatmak, sevgi, saygı, barış ve hoşgörüyü sanat aracılığıyla insanlığa iletmektir. Bu amacımıza ulaşmak için açtığımız yolu Atatürk aydınlatıyor. Zira; dünya Atatürk’ün ‘yurtta barış-dünyada barış’ düşüncesini benimsemiş olsaydı bugün insanlık çok daha huzurlu olurdu. Dünya vatandaşları bu barış düşüncesinden yola çıkarak; haset, aç gözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.”
|