Yrd. Doç. Dr. Mehmet Erdoğan Hipotiroidiler(tiroit bezinin az çalışması) konulu sunumunda tiroit bezinin eksikliği ya da fazlalığının birçok hastalığa sebep olabildiğini vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Erdoğan tiroit bezlerinin az veya çok çalışma sorunu olduğunu ve bir tiroit hastası olduğumuzu anlayabilmemiz için kan testlerimizin tam ve eksiksiz yapılması gereğini belirtti.

Prof. Dr. Gökhan Özgen “Hipertiroidi kan dolaşımımda ihtiyaçtan çok daha fazla miktarda tiroit hormonunun bulunmasıdır. Belirtileri ise kilo kaybı, ellerde titreme, çarpıntı, halsizlik, ishal ve adet düzensizliği şeklinde görülür. Hipertiroit tedavi edilmezse kilo kaybı, kalpte ritim bozukluğu ve komaya girme ile sonuçlanabilir. İlaç tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi müdahale tedavi yöntemleridir. Tedavi edilmezse hastada ölümcül sonuçlara yol açabilir” diyerek hastalığın önemine vurgu yaptı.

Uzm. Dr. Özer Makay “Cerrahi Müdahale” üzerinde durarak kanser, büyük guatr ve yutma güçlüğü gibi durumlarda cerrahi müdahale de bulunulması gerektiğini belirtti. Tiroit kanserinin öldürücü bir hastalık değil tedavisi edilebilen bir hastalık olduğunu önemle vurgulayan Dr. Makay aynı zamanda cerrahi müdahalelerin artık eskisi gibi korkutucu bir biçimde yapılmadığını, ilerleyen teknoloji sayesinde hastaların estetiğine önem verildiğini ve aynaya baktıklarında kendilerini rahatsız edebilecek bir görüntü oluşmadığını söyledi.

Panelin bitiminde Prof. Dr. Simin Hepgüler egzersiz haretekleri ile ilgili bilgi verdi. Ardından, asistanları eşliğinde katılımcılarla birlikte egzersiz hareketlerini yaptılar. Pilatesin isteyen herkesin yapabileceği bir spor olduğunu belirtilerek, herkese pilates yapılması önerildi.

(Ege Ajans)