Selçuk’ta yaşanan bazı olaylar karşısında yasa ve yönetmeliklerin kişi ve kurumlar üzerinde farklı farklı uygulanması dikkat çekiyor.  Pamucak’ta, Selçuk Belediyesi tarafından Antik Liman Canlandırma Projesi kapsamında yaptırılan roma dönemine ait iki adet gemi ile vatandaşlara ait 30 balıkçı teknesinin bağlanması amacıyla toprak yüzeyine monte edilen ahşap platformlar, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Koruma Kurulu tarafından ikinci derece doğal sit alanında olduğu gerekçesiyle kaldırılırken, Pamucak mevkiinde birinci derecede doğal sit alanında yaklaşık 2 bin dönüm arazi ile yine aynı bölge yakınında mera olarak tespit ve tescil edilmiş 150 dönüm hazine arazisinin, üzerindeki bitki örtüsü ve doğal yapı bozularak bazı kişiler tarafından işgal edilmesi tartışmaları devam ediyor. Mera olarak tespit ve tescil edilmiş alanlar ile birinci derecede doğal sit alanında gerçekleştirilen işgallerle ilgili tutanaklar düzenlenerek bu konuda defterdarlık, kaymakamlık, savcılık, koruma kurulu olmak üzere bir çok kuruma suç duyurusunda bulunulduğunu ifade eden Selçuk Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yetkilileri “ ilçemizin sahip olduğu kültür ve tabiat varlıklarının korunması ile ilgili yaşanan sorunları ve şahit olduğumuz uygulamaları anlamakta güçlük çekiyoruz. Belediyemiz tarafından hiçbir tahribata sebep olmayan, uygulanması henüz tamamlanmayan ahşap platform kurma projemiz engellenirken bazı vatandaşların sit kararlarını, mülkiyet haklarını yok sayarak yaptıkları işgaller karşısında hiçbir şey yapılmıyor. Hazineye ait araziler sanki sahipsizlermiş gibi bazı kişiler tarafından işgal ediliyor koruma altındaki bitki örtüsü ve doğal yapı traktörlerle sürülerek tahrip ediliyor. Mera olarak herkesin kullanımına ayrılmış alanlara göstermelik olarak zeytin fideleri dikilerek el konulmaya çalışılıyor. Yıllar öncesinden devam eden bu süreç her nedense son aylarda artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda hatırlarsınız ki Şirince Köyü’nün üçüncü derece doğal sit alanı olarak geçen alanda İlyas Tepe Mevkii’nde Sevan Nişanyan Hodri Meydan Kulesini inşa etmişti. Fakat burada yetkililer tarafından herhangi bir işlem yapılmamış, aksine yıkımın yapılacağı gün Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kendisi ziyaret edilerek, yıllardır yıkım kararları bulunan otel binalarının ve hodri meydan kulesinin yıkımı bizzat Bakan tarafından durdurulmuştu. Bütün bu yaşanan olaylar karşısında yasa ve yönetmeliklerin yorumlanarak kişilere ve kurumlara farklı şekillerde uygulanması herkes gibi bizleri de hayrete düşürüyor” dedi.
SÖYLENENLER FARKLI, YAPILANLAR FARKLI
Efes Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın tamamlanma aşamasında olduğunu hazırlanan planda Efes Ören yerinin bugünkü giriş kapılarının ve bu bölümdeki tüm yapılaşmaların tümüyle kaldırılacağının bilinmesine rağmen Efes’te yıllardır faaliyette bulunan dükkanların yıkılması istemiyle İzmir 2 no’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kendilerine defalarca yazılar gönderildiğini, bir taraftan da Kültür ve Turizm Bakanı ve bazı yetkililerin oradaki esnaflara “merak etmeyin dükkanlarınızı yıkmayacağız” sözlerinin verildiğine de şahit olduklarını, Buna rağmen son olarak 21 Kasım 2011 tarihinde Efes Ören Yeri aşağı kapı ve yukarı kapı çevrelerinde yer alan tüm izinsiz uygulamaların ilgili müze denetiminde kaldırılmasına, kaldırılmadığı taktirde ilgililer hakkında yasal soruşturmanın açılacağına ilişkin İzmir 2 no’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından yazılmış yeni bir yazı daha aldıklarını ifade eden Selçuk Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yetkilileri “yasaların ve yönetmeliklerin herkes için eşit uygulanması gerektiğini” dile getirdiler.
|
