Yıldırım İnşaat’ın ortaklarından Mehmet Yıldırım, inşaat sektöründe yaşananları değerlendirdi.Ekonomiyi ayakta tutan üç sektör olduğundan bahseden Yıldırım, “Tekstil, otomotiv ve inşaat ekonomiyi ayakta tutan üç önemli sektördür. Tekstil Çin pazarından etkilendi, otomotiv sektörünü ithalat kolaylığı etkiledi. İnşaat sektörünü de hükümet kanalıyla yapılan haksız rekabet etkiledi” dedi. AKP’nin iktidara gelmesinden itibaren sektörde birçok olumsuzluğun yaşandığını dile getiren Yıldırım, vatandaşların mortgage yasasıyla umutlandığını fakat umutlarının karşılığını sistemde bulamadıklarını açıklayarak “Herkesin bankalara borcu var. Bankalar kredi faizini düşürmesine rağmen borçlar nedeniyle kredi çekecek kişi bulunamıyor. Ekonomideki ağır şartlar ve kredi kartı mağdurları nedeniyle kara listeye giren kişilerin çok olması nedeniyle vatandaşlar kolaylıkla kredi çekemiyor. Bazı yerlerde kriz nedeniyle konutlar maliyetinin altına satılmasına rağmen o konutlar elde kaldı. 2009 yılı son yılların sektördeki en durgun yılı oldu” diye konuştu. Duraksamanın yaşanmasındaki sebepler arasında gerçek konut sahiplerine hitap etmeyen, bölgenin sosyal ve ekonomik yapısına uygun olmayan lüks projeler ve sektör dışındaki birçok firmanın emlak sektörüne girmesi nedeniyle yapılan hataların da etkili olduğunu söyleyen Yıldırım, “2010 yılı içerisinde ekonomimizde iyileşme olmadığı takdirde tabloda bir değişiklik olmayacaktır. Son sekiz yıla baktığımızda da 2010 yılından umutlu değilim. Çünkü, ağırlaştırılan vergiler çıkarılan işçiler artan işsizlik oranları 2010'daki umutları azaltmaktadır. AKP, gündemi ekonomiden uzak tutmak için alakasız konularla meşgul etmektedir” şeklinde konuştu. TOKİ’nin yaptığı inşaatların haksız rekabet olduğunun altını çizen Yıldırım, Mavişehir ve Yalı’da TOKİ tarafından yaptırılan lüks konutların İzmir dışındaki firmalar tarafından yapıldığının da altını çizerek İzmir’deki firmaların taşeron olarak kullanıldığını açıkladı. |
662 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |