İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. Yüksel, İzmir’in su ihtiyacı ve kuraklık tehlikesine yönelik olarak hazırladığı önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“14 Kasım 2011 günü basına yansıyan bir habere göre, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri, 2013 yılından sonra tahminen 3 ila 7 yıl sürecek bir kuraklık yaşanacağı uyarısında bulunmuş ve belediyeleri önlem almaya çağırmıştır.
DSİ ve DMİ kaynaklarından alınan bilgiye dayanarak yapıldığı belirtilen haberde, “2013 yılından sonra hidrolojik döngünün bir kuralı olarak kurak yıllar dönemine girme ihtimali çok yüksek. Bu kuraklaşmanın geçmiş kurak dönemlere göre daha şiddetli geçeceği üzerinde meteorolojistlerin endişeleri var. Kuraklık döneminin 3-7 yıl arasında sürmesi beklenmektedir. Kurak yılların başlaması, susuzluğu da beraberinde getirecek, bu nedenle özellikle belediyelerin içme suyu barajlarını yakın takibe almaları, tasarruflu işletme ve kullanma yönünde azami dikkat göstermeleri gerekiyor. Mevcut su rezervleri kurak döneme hazırlık maksadıyla daha da artırılmalıdır” ifadeleri yer almaktadır.
30 Kasım 2011 günü yerel basında çıkan bir haber ise İzmir için kuraklık tehdidinin şimdiden ortaya çıktığını göstermektedir. Habere göre, uzun yıllar yağış ortalamaları baz alındığında Kasım ve Aralık aylarında İzmir’de metrekareye 245.3 kilogram yağış düşmesi gerekirken, 18 Ekim’den bu yana tek damla yağış düşmemiş, Kasım ayı yağışsız geçmiştir. Aralık ayının ilk yarısının da yağışsız geçeceği tahmin edilmektedir.
Tahtalı Barajı’nın kullanılabilir su miktarı 132 milyon metreküpe düşmüş, Gördes Barajı devre dışı kalmış, Balçova Barajında 1.101.000 metreküp, Ürkmez Barajında 3.419.000 metreküp su kalmıştır. Yıllık gereksinim olan 220 milyon metreküp suyun yerüstü ve yer altı kaynaklardan karşılandığı kentte su rezervleri ancak 1 yıllık ihtiyaca yetecek düzeye düşmüştür. Kentsel nüfusun yanı sıra kırsal alanda yaşayan ve tarımla uğraşan vatandaşlarımızı da çok etkileyeceği açık olan kuraklık tehlikesi şimdiden çiftçilerimizi tedirgin etmeye başlamıştır. Uzmanlar yağışsız süreci değerlendirirken, 2007 yılındaki gibi susuz bir yaz yaşanabileceğini belirtmektedir.
Bu bilgiler ışığında,
- İzmir’in içme ve kullanma suyu ihtiyacı şu anda hangi düzeydedir? Mevcut kaynaklar bu ihtiyacı karşılamaya yetmekte midir? Yetmekteyse bu tespit, hangi verilere dayanmaktadır?
- İzmir’e içme ve kullanma suyu sağlayan kaynaklar hangileridir? Bunların her birinden temin edilmesi öngörülen su miktarı ile son iki yılda fiziksel olarak temin edilen su miktarları hangi düzeydedir? Aradaki fark hangi miktarlardadır?
- Gördes Barajından İzmir’e verilen su miktarın yıllık ortalaması nedir? Şu anda Gördes Barajından İzmir’e su verilemediği bilgisi doğru mudur? Doğruysa nedenleri nelerdir?
- Bakanlığınızın İzmir’in su ihtiyacını karşılamak üzere planladığı yeni yatırımlar var mıdır? Varsa bunlar nelerdir ve yatırım programlarında yer almakta mıdır?
- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü İçme suyu ve Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı tarafından Mayıs 2007’de yayınlandığı belirtilen İzmir İçme Suyu-Gördes ve Çağlayan Kati Proje Raporunda İzmir Kenti su kaynakları arasında sayılan mevcut ve potansiyel kaynaklar hangileridir?
- Yukarıda kısaca özetlenen son gelişmeler ve kuraklık tehlikesi bağlamında, Çamlı Barajı Projesi’nin İzmir’in su ihtiyacını karşılama konusundaki önemi nedir? Bakanlığınızın bu Baraj hakkındaki değerlendirmesi nedir?
- 2013 yılından sonra yaşanacağı tahmin edilen kurak dönemin İzmir’i hangi düzeyde ve nasıl etkileyeceği öngörülmektedir? Bakanlığınızın 2013’ten sonra yaşanacağı tahmin edilen kuraklıkla mücadele için İzmir’de herhangi bir hazırlığı var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?”
|
