Ege Üniversitesi 50. Yıl Köşkü’nde gerçekleştirilen konferansta üniversitenin Kuşadası’ndaki Kadıkalesi’nde sürdürdüğü kazılar hakkında bilgiler verildi.

Kadıkalesi’nin restore edilip daha verimli bir şekilde turizme açabileceğini belirten EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emine Tok,  “Kadıkalesi Anaia’da bugüne kadar birçok kıymetli eşya, porselen, metal ve taş kalıntı bulunmuştur. Anaia’nın tarihi çok eskilere götürülebilmektedir. Buranın ilk yerleşim tarihi bulunan çanak, çömlek kalıntı ve diğer bulgulara dayanarak milattan önce 6 bin yılına kadar götürülebilmektedir. Antik kent, Kuşadası Körfezine ve karşısındaki irili ufaklı adalara hakim konumdadır ve o dönem önemli bir liman kentidir. Hem bu özelliği hem de denizlere hakim olabilme isteği nedeniyle bir çok kez saldırıya uğramış, zarar görmüştür. İlk kez 2005 yılındaki kazılarda ortaya çıkmaya  başlayan anıtsal bir kilise-manastır kompleksi, burasının  12.-13. yüzyıllarda Anaia piskoposluğunun ikametgâhı yani bir piskoposluk sarayına dönüşmüş olduğunu göstermektedir. Başlangıçta Güvercin Kalesi gibi deniz kıyısında olduğu tahmin edilen Anaia kıyının alüvyonlarla dolması sonucu iç kesimlerde kalmıştır. Tarihi tam bilinmemekle Anaia yaşayanlarının burayı terk ederek kıyıdan yaklaşık 3- 4 km. içeride uzun yıllar Anya adı ile anılan Soğucak köyü civarına yerleşmiş olmaları kuvvetli bir olasılıktır” diye konuştu.

(Ege Ajans)

Yorumlar