• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Siyah Kurdele                                      
Üyelik Girişi
Facebook - Twitter
 Instagram
Kategori ve Sayfalar
Namaz Vakitleri
Küçük Avcı

Yıldırım İnşaat
Elal Ajans
 
Reklam Alanları

Faydalı Linkler
Günün Sözü
Tarihte Bugün

Tarihte Bugün v.7.0
Site Haritası
sanalbasin.com üyesidir

Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, toplumsal eşitsizliğin doğumdan itibaren başladığına dikkat çekerek, kimlik renklerinin mavi ve pembe olarak ayrım yapılmasıyla toplumsal eşitsizliğin başladığını söyledi.

Alsancak Soroptimist Kulübü’nün 35’inci kuruluş yıldönümünde Konak Belediyesi ile birlikte düzenlenen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sempozyumu” Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.  Gün boyu süren sempozyumda toplumsal cinsiyet konusu irdelendi. Alanında uzman kişilerin konuşmacı olarak katıldığı sempozyumun açılış konuşmalarını; Alsancak Soroptimist Kulübü Kurucu Üyesi ve Onursal Başkanı Merih Eroğlu, Türkiye Soroptimist Kulübü Federasyon Başkanı Şenay Önder ve Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan yaptı.
 Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, toplumsal eşitsizliğin doğumdan itibaren başladığına dikkat çekerek, kimlik renklerinin mavi ve pembe olarak ayrım yapılmasıyla toplumsal eşitsizliğin başladığını söyledi.  Konak Belediye Başkanı Dr. Tartan, “Maalesef siyasette kadın erkek eşitliği yok. Ben kadınlara karşı pozitif ayrımcıyım. İnanıyorum ki buradaki konuşmam boşa değil. Bir yerlerde bir şeyleri mutlaka değiştirecektir” dedi.
Türkiye Soroptimist Kadınlar Federasyon Başkanı Şenay Önder, “Kadınların mağduriyeti sürüyor, kadına yapılan eşitsizlikler hala dünya gündeminde bulunuyor. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için yasal önlemler tek başına yeterli değil, toplumsal cinsiyet eşitliğine erkekler de katılmalı. Cinsiyeti doğa, toplumsal cinsiyeti kültür belirler. İnsanlarımıza erken yaşlardan itibaren eğitim verilmeye başlanmalı. Eğitimli insanların daha mutlu olduğu istatistiklerce kanıtlanmış bir durum. Doğru için kötü geleneklerden kurtulmayı bilmeliyiz. Her şeye duyarlı barışçıl bir dünya hepimizin özlem çektiği bir durumdur. Dünya, egemen güçlerin, yalnızca erkeğin veya kadının değil hepimizin dünyası olmalı” diye konuştu.
      Dört ayrı oturumdan oluşan etkinliğin ilk oturumunda tarih, siyaset ve hukuk yönüyle kadın ele alındı. Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Atilla Silkü`nün başkanlığını yürüttüğü oturumda; Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Meriç Velidedeoğlu, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ve 22. Dönem İzmir eski Milletvekili Türkan Miçooğulları konuştu.
Tarih Siyaset Hukuk isimli oturumun başkanı Prof. Dr. Atilla Silkü, toplum ile üniversitelerin iş birliği içinde olması gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Silkü, “Kadın doğulmaz, olunur. Kadına karşı yapılan haksızlıklardan biri de 'bayan' sözcüğünün kullanılmasıdır” dedi.
Osmanlı`da kadının yeri, yasalar ve yönetimden başlayarak kadını ele alan Meriç Velidedeoğlu o tarihlerde aile hukukunun hadisler, padişah fermanlarıyla kadın-erkek eşitsizliğinin sağlandığını ifade etti. Velidedoğlu, “Laikliğe geçiş erkeklere bir kadınlara iki soluk aldırmıştır. Osmanlı'daki yasalar kadınlara eşit haklar vermedi. Osmanlı'daki Aile Hukuku dogmatikti.  Kadını ikinci sınıf kul ve vatandaş olarak görüyordu. Bir yandan da padişah fermanlarıyla kadın erkek eşitsizliği devam ettiriliyordu. Kadınların Eyüp'te kaymak satan dükkanlara girmesi, sandallara erkeklerle binmesi yasaklanmıştı. Kadın erkek sokakta konuşursa kadına falaka cezası veriliyordu. Tek tanrılı dinler kadın erkek eşitsizliği üzerine kurulmuştur. Dogmaları tartışmak dinsizlik değildir. Laik sistemi önleyecek kaynaklara inmeli bunları tartışmalıyız”  diyerek konuşmasını bitirdi. 
ŞİDDET RAKAMLARI GİDEREK ARTIYOR
Ankara Barosu Başkanı ve Nisan ayında şiddet gören, tacize uğrayan kadınlara el uzatan, Gelincik Projesiyle dikkat çeken Pof. Dr. Metin Feyzioğlu, kadınları kurtarmayı hedef almak gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Feyzioğlu, kadına karar mercilerinde yer verilmediğini söyleyerek, "Kadınlar sindiriliyor ve yönetim kadrolarında yer verilmiyor. Şiddeti sadece eğitimsiz kadınlar görmüyor, şehirli ve eğitimli kadınlar da şiddet görüyor ancak şikayet etmeyi hazmedemiyor. Daha çok eğitimsiz kadınlar şikayet ettiği için oran bu kesimde daha çok gibi görünüyor. Kadına karşı şiddete, topluma karşı şiddetle topyekun mücadele etmeliyiz. 8 yılda şiddet yüzde bin 400 artış gösterdi. Ürkütücü bir seviye. Bu gidişe yasal tedbir şart" diyerek Gelincik Projesi`yle gelinen noktaya dikkat çekti. Prof. Dr. Feyzioğlu, "Anaerkil bir toplum ataerkil bir topluma dönüştüğünde erkek şiddete meyilli oluyor. Çünkü kadın zeki, güçlü ve dik durduğu için onu sadece kaba kuvvetle yeniyor. Erkeğin tek üstünlüğü vardır; o da kaba kuvvetidir" dedi.
İzmir eski Milletvekili Türkan Miçooğulları,  kadının siyasetteki yerine değinerek, "Özgür bireyler, eğitimli yurttaşlar yetiştiremiyorsak şiddetin önüne geçemeyiz" dedi. Miçooğulları kadınların seslerini duyurabilmeleri için siyasette de var olmaları ve gayret göstermeleri gerektiğinin üzerine basarak, "İzmir ve kadınları dik duruyor ama bu Türkiye`nin her yerindeki kadınlar için geçerli değil. Hepimiz siyasetin bir köşesinden tutmamız lazım. Siyasette söz sahibi olmak için güç sahibi olmak gerekir. Siyasi partiler kadınları kendilerine vitrin yapmamalılar. Kadınlar artık eskisinden daha çok çalışmalı. Ben hayatım boyunca inandığım ve bildiğim şeyleri yaptım. Erkekler karşısında mücadeleci oldum. Bu ülkenin aydınlık kafalı genç kızlara ve delikanlılara ihtiyacı var. Gençleri siyasete girmeleri için yüreklendirmeliyiz, destek olmalıyız. Siyaset ayak oyunu değil, yönetme sanatıdır" diye konuştu.

788 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
ULAŞIM
 Otobüs Seferleri Metro Seferleri
 İzban Seferleri
 VAPUR SEFERLERİ
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Hava Durumu
Günlük Burçlar

Günlük Burç Falınız


Saat
Takvim
Sayı 2 Sayfa 1
Mayıs Sayısı Sayfa 1
Yıldırım İnşaat

 

 

Elal Ajans
   
Küçük Avcı