EÜ Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Çağatay Üstün toplumda görülen şiddet ve suç eğilimlerinin artış göstermesinin ardında etik ve ahlaki açmazların bireyler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin bulunduğunu söylediDoç. Dr. Üstün, bu konuda yapılması gerekenlerin yapılmadığı için yıllarca devam eden sürecin yan etkilerinin bu şekilde karşımıza çıktığını ifade etti. Doç. Dr. Çağatay Üstün şu açıklamalarda bulundu; “Yaklaşık 10 yıl kadar önce tespit olunan durumların bu zaman zarfında gerekli önlemlerin alınmasında gecikmeler ve sıkıntılar yaşandığı için bugünlere geldiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok kişi suç oranlarındaki artışı toplumsal bir cinnet geçirildiği yönünde beyanla geçiştiriyor. Oysa konu sadece psikolojik değil. Ülkemizde bir türlü gerçekleşmemiş olan etik yüzleşmenin artçı etkileridir bunlar. Aynı sorun dünya gündeminde de var. Esasında tüm dünya insanlığı etik yüzleşmesinin yapmış değildir. Süren savaşlar, ekonomik krizler, bireysel ilişkilerin bozulması, ikiyüzlü tavırlar hep etik kavramından uzaklaşılmasıyla karşımıza çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Kimsenin birbirine tahammülü kalmadığından bahsediyor sokaktaki insanlar. Çünkü bireysel iletişim sanal bir şekle büründü. Eskiden duvarlara, otobüs koltuklarına yazı yazan, hatta bozuk bir ifadeyle kendisini ifade etmeye çalışan kişilerden eser kalmadı. Çünkü bunlar şimdi sanat internet ağı üzerinden gerçekleştiriliyor” dedi. İnsanın insanla, doğayla, yaşadığı çevre ile olan değer çatışmaları devam ettiğini belirten Doç. Dr. Üstün, “ İnsanlığın bu hızlı yozlaşma ve çürümeden nasibini alan toplumları ayakta tutabileceğinden endişeliyim. Çözüm önerilerini sıralamak ve toplumu tam da bu aşamada bilgilendirerek bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak için Her şeye rağmen etik bağlamında olumlu bir adım attığımıza inanıyorum. En azından yanlışın nerede olduğu fark etmekle bir adım atılabileceğine inanıyorum. Şurasını hiç kimse unutmamalıdır ki, etik ve ahlaki açmazlarla çöken toplumların yeniden yapılandırılmaları oldukça zordur. Bu nedenle bozulmayı beklemek yerine hiç olmazsa durdurmak ve yapılabilecekleri gözden geçirmek en doğru yaklaşım olacaktır. Buna mecburuz. Çünkü tehlike sinyalleri çalmaktadır” şeklinde konuştu. |
509 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |