Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya şampiyonu olduğu kuru İncirde ilk yükleme haftasında 6.930 ton kuru incir ihraç edildi ve 26.4 milyon dolarlık döviz girdisi sağlandı. Rekoltenin yaklaşık yüzde 13’ü ilk gemi ile ihraç edilmiş oldu.

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünleri arasında yer alan ve yaklaşık 150 yıldır Ege Bölgesi’nden tüm dünyaya gönderilen kuru incirde ilk yükleme tarihi olan 30 Eylül 2011 tarihinden itibaren 6 Ekim 2011 tarihine kadar geçen 1 haftalık dönemde toplam 6.930 ton kuru incir ve mamulleri ihraç edildi. Söz konusu dönemde 6.803 ton bütün kuru incir, 57  ton ezme incir, 65 ton kesilmiş incir ve 5 ton hurda-kavrulmuş incir ihraç edildi. 6 bin 930 ton kuru incir ihracatı karşılığında 26 milyon 355 bin dolarlık döviz girdisi elde edildi.

            2011/12 sezonunda 50 bin tonluk kuru incir ihraç etme hedefleri olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öz, kuru incir kalitesinin bu sezon çok iyi olduğunu ihracat hedefine kolaylıkla ulaşabileceklerini söyledi.

            Kuru incirde, piyasalara aynı anda ürün girişinin sağlanarak fiyat istikrarının devam ettirilmesi, ürünün yeterince kuruduktan sonra seçilip boylanarak işletmelere sevkinin sağlanması, ürünü işleyen işletmelerde belli bir miktarda ürünün en iyi şekilde işlenmesini, aflatoksin kontrollerinin düzgün şekilde yapılması gibi amaçlar çerçevesinde uzun yıllardır Birlik Genel Kurul kararı ile belirlenip Ekonomi Bakanlığı’nca onaylanıp yürürlüğe giren ilk yükleme tarihi uygulaması yapılıyor.

2011/12 sezonu için tahmin edilen 55 bin 653 ton kuru incir rekoltesinin yüzde 13’lük kısmının ilk haftada ihraç edilmesinin kuru incirde ilk ihracat tarihi uygulamasının doğruluğunu ortaya koyduğuna işaret eden Öz, ilk gemi tarihini eleştirenler dahil sektörün tamamının bu uygulamadan kazançlı çıktığını kaydetti.

Kuru incir tüketiminin yoğun olduğu Almanya, Fransa ve İtalya’da kuru incir talebini daha da arttırmak amacıyla tanıtım çalışmaları yürüttüklerini anlatan Öz “Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 40’ını oluşturan Rusya, Hindistan ve Çin’de de kuru incirin tanınması ve şu anda çok az olan tüketimini arttırmak için tanıtım çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Bu ülkelerdeki gıda fuarlarına katılarak Türk incirini tanıtmak ve tüketimini arttırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Kuru incir ile ilgili üretici ve tüccarlara yönelik yapılan eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Öz, bu çalışmalar sayesinde kuru incirde aflatoksin sorununun minimize edildiğini, bu nedenle AB limitlerinin üzerinde aflatoksine sahip olduğu gerekçesi ile geri gönderilen kuru incir partilerinin büyük ölçüde azalmasını beklediklerini ifade etti. 

Türk kuru incir sektörünü oluşturan tüm kesimlerin (üretici, aracı-tüccar, ihracatçı) olarak 50 bin’den fazla aileden oluştuğuna işaret eden Öz, “Aflatoksin oluşumuna ve yayılımına neden olan şartların ortadan kaldırılması, bahçe bakımından hasata, depolamadan nakliyeye ve ürün işlemeye kadar tüm aşamalarda iyi uygulamaların uygulanmaya devam edilmesi büyük önem arz ediyor, üretici, ticaret erbabı ve işletme-firma çalışanları dahil olmak üzere 50.000’den fazla ailenin geçim kaynağını oluşturan incirin ihraç edilebilirliğinin devamı herkesin ortak sorumluluğundadır, bu nedenler herkes kendi üzerine düşeni layıkıyla yapmalıdır, sektörün tüm taraflarına kazançlı bir sezon diliyorum” diyerek sözlerine son verdi.

Fotolu: Türkiye, 2011/12 ihracat sezonunun ilk haftasında 27 milyon dolarlık kuru incir ihraç etti.

Yorumlar