Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, faili meçhulün olmadığı bir Türkiye'ye erişildiğini belirterek, "Bunu, demokrasi adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum" dedi.Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, faili meçhulün olmadığı bir Türkiye'ye erişildiğini belirterek, "Bunu, demokrasi adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum" dedi.İzmir Yargı ve Günay, burada yaptığı konuşmada, gazetecilik mesleğinin ne kadar meşakkatli bir meslek olduğunu ailesinden bildiğini aktararak, gazetecilerin yıpranma ve başka güvenceleri hak ettiğini söyledi. Günay, "Faili meçhulün olmadığı bir Türkiye'ye eriştik. Bunu, demokrasi adına olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Türkiye, 12 Eylül Anayasası'nın tortularından adım adım kurtuluyor" diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel de basın mensuplarının örgütlü çalışmasının önemine değindi. Türkiye'de en çok sorun yaşanan alanın yargı ve medya olduğunu dile getiren Yüksel, dünya genelinde tutuklu 145 gazetecinin 68'inin Türkiye'de bulunduğunu hatırlatarak, "Gazeteciler hapiste. Ne yazık ki gazetecilik suçundan yatmadıkları iddia ediliyor. Basılmamış kitapların, bomba gibi değerlendirilmesi büyük bir talihsizlik" dedi. "Yargı referandumu yapalım" dendiğinde, yargıyı güçlendirme yerine kontrol etme mantığının hakim olduğunu belirten Yüksel, şöyle devam etti: " 12 Eylül darbesinin kırıntıları DGM'lerin yerine konulan Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmadan, demokrasiden söz etmek mümkün değil. İzmir Büyükşehir Belediyesinde yaşanan sıkıntının temelinde yatan da budur. Burada tartışmamız gereken demokrasidir. Denetim olmalıdır. TBMM'de milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sınırlandırılmasını, bakanların yargılanabilmesini savunuyoruz. Demokratik ülkelerde denetim olur, sabah baskınlarıyla evden alınmaları anlayamıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesinde her türlü evrak denetçilerin elindeyken, denetim sürekli varken, sabah neyin baskını yapılıyor? Bütün kurumlarıyla demokrasiyi kavrayacağımız günler yakındır. " MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da toplumun, olayları sağlıklı değerlendirebilmesi için basının özgürlüğünün önemli olduğunu vurgulayarak, "Yargısı ve güvenliği yıpratılmış bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Yargı, gücün kuşatması altına alınmış" dedi. Yargının siyasallaştırıldığı bir dönemden geçildiği görüşünü savunan Vural, 12 Eylül referandumuyla yargı üzerinde yürütmenin tahakkümünün gerçekleştiğini öne sürdü. Vural, güvenlik açısından zafiyetli bir hale gelindiğini kaydederek, "Güvenlik, bugün sokaklara teslim edilmiş. Bu tablodan rahatsız oluyorum. Başbakanın konvoyuna saldırı yapılabiliyorsa bunun sorumluluğunu hissedenlerin olması gerekiyor. Kimden cesaret alıyorlar?" diye konuştu. Medyanın bağımsızlığının önemine işaret eden Vural, medyanın siyasi pazarlama aracı olarak kullanılmasını, demokrasi önündeki büyük engel olarak gördüğünü söyledi. Dernek Başkanı Ali Eyce de gazetecilerin çalışma şartlarının zorluğuna değinerek, yıpranma hakkının geri kazanılmasının önemini vurguladı. Konuşmaların ardından, mesleğe yıllarını vermiş gazeteciler, birer plaketle ödüllendirildi. Kokteyle, çeşitli partilere mensup milletvekili adayları, emniyet mensubu ve gazeteciler katıldı. |
496 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |