Denizli Genç İşadamları Derneği (DEGİAD) tarafından Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) ile ortaklaşa bir etkinlik düzenlendi. DEGİAD ve TAİDER üyesi aynı zamanda da Funika Tekstil Başkan Yardımcısı olan Civan Sözkesen’in moderatörlük yaptığı etkinlikte DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, TAİDER Başkanı Aydın Öğücü ve Sumer Tömek Bayındır aile şirketleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
YETERLİ BİLİNÇ OLUŞMADI
DEGİAD Başkanı Hakan Urhan, Denizli’de bulunan aile şirketleri arasında aile ve şirket ilişkileri ile çatışma yönetimi konusunda bilinç oluşmadığının altını çizdi. Bu durumun aile şirketlerini olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Urhan, aile şirketlerinin başarılı sayılması için belirli bir dönem oluşan başarılı durumdan ziyade kalıcı, devamlı ve sürdürülebilir başarıya ulaşmış olması gerektiğini açıklayarak “Çevremizde belirli bir dönem başarıya ulaşan fakat daha sonra aile içi çatışmalar nedeniyle bölünen, küçülen hatta faaliyetlerine son veren çok sayıda şirket görüyoruz. Bunların yaşanmamasının yolu aile şirketlerinin profesyonel yardım alarak kurumsallaşması sürecini yaşaması” dedi.
Urhan, halefiyat planının, aile anayasasının ve hissedarlık sözleşmelerinin önemine değinerek bu konuda oluşturulacak prensiplerin yazılı getirilmesinin farkındalığı artıracağını açıklayarak aile şirketlerinin başarısında en büyük payın finansal yapı, içkontroller, denetleme ile raporlamanın profesyoneller tarafından yapılması olduğunu vurguladı.
MALİYET 300 MİLYAR DOLAR
TAİDER Başkanı Aydın Öğücü, aile şirketlerindeki riskin yüzde 80’inin aile içi ilişkilerden kaynaklandığını söyledi. Yanlış yatırımların, yetersiz finans yönetiminin ve hatalı bütçe kayıtlarının aile şirketlerini olumsuz etkilediğini hatta kapanma noktasına getirdiğini kaydederek aile şirketlerinde yaşanan sorunların Türk ekonomisine yıllık olarak 300 milyar dolar olduğunu söyledi.
Öğücü sözlerine şöyle devam etti;
Türkiye gibi kaynakları sınırlı olan bir ülkede bu denli büyük kayıpların aile içi çatışmalardan kaynaklanması çok kötü. Böyle bir durumun yaşanmaması aile şirketlerindeki bağımsız yönetim kurulu üyelerinin görevini profesyonel olarak yapmasından geçiyor. Bu kişiler hem asli görevlerini yapacak hem de gelecek nesillere yol göstererek kişisel hedef belirlemelerine destek olarak mentorluk görevi üstlenecek. Benim aile şirketlerine önerim şirketlerini gelecek nesilleri motive edecek, onlara deneyim kazanmalarını sağlayacak iş tecrübelerini aile şirketlerinin başarısıyla buluşturacak aile dışından profesyonelleri yönetim kurullarına katmalarıdır”
OLMAZSA OLMAZ KOŞUL “ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK”
TETA Teknik Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Sumer Tömek Bayındır ise yaptığı konuşmada aile şirketlerin başarılı olmasını sürdürülebilir olmasına bağladı. Tüketicilerin ürün alırken hangi koşullarda hazırlandığını, doğa ile çevreye uyumunu, üreticilerin çalışanlarına ve sosyal sorumluluk projelerine katkılarını dikkate aldığına vurgu yapan Tömek Bayındır, bütün bu kavramların ancak sürdürürebilirliği olan şirketler tarafından yapılabileceğini belirterek “Bugün hala kârlı faaliyetler gerçekleştiren firmaların, sürdürebilirlik konusunu göz ardı etmeleri durumunda gelecek yıllarda bu karlılıklarını sürdüremeyecekleri görülüyor. Ayrıca yeni girişimcilik  ve teknolojinin etkisini aile şirketlerini n çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Yılların bilgi birikimi ve deneyimi ile teknolojiyi birleştiren en başarılı yeni girişimlerin aile şirketlerinden çıkabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Öte yandan hem TAİDER hem de DEGİAD üyesi olan etkinliğin de moderatörlüğünü gerçekleştiren Civan Sözkesen, sürdürülebilirlik konusunda gelecek nesil üyeleri olanlara büyük görevler düştüğünü açıklayarak “Bilindiği gibi Funika’nın kurucu lideri Nuri Sözkesen 2009’da aniden vefat etti. Biz kurumsallaşmanın sağladığı tecrübe ve avantajla bu acı kaybımıza rağmen şirketi büyüttük. Aile üyeleri arasında iletişim ve şeffaflık çok önemli. 2010  yılında çalışma masalarımızı da aynı odaya taşıyarak iletişimimizi güçlendirdik. Bugün hala aynı odada çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yarının idarecileri olan gelecek nesillerin bir gün işleri devralacak olmanın bilinciyle hareket etmesi ve kendisini geliştirmesi, hem aile değerlerini koruması hem de aile şirketini daha iyi yerlere getirecek girişimlerde bulunması için gerekli cesareti gösterebilecek tecrübeler edinmesi bunu yaparken de profesyonellerden destek alması sürdürülebilirlik açısından önemlidir”